Card image cap
Dervi̇ş hüsam

Asıl adı Hasan'dır. Edirnelidir. Mesleği takyedûzluktu. Diyarbakır valisi Güzelce Mahmud Paşa’nın divan kâtipliğini yaptı. Gülşeni tarikatına bağlandı. Güftî, Tesrifâtü'ş-Şuarası'nda şairin Gülşenî olduğunu teyit eder. Hüsamî’nin vefatı tarihi kesin olarak belli değildir (Zavotçu 2009:120). Cığala-zâde ile Acem seferine gittiği yıl öldüğüne göre vefat tarihi 1016/1607 olmalıdır. Tezkire-i  Şu'arâ-yı Âmid ile Enisü’l-Müsâmirîn'e göre Diyarbakır'da öldü ( Kazancıgil 1996: 126). Hüsamî, Sultan IV. Murad zamanında fethedilmiş olan Bağdat hakkında bir  fetih tarihi kaleme aldı. Ali Emiri Tezkire-i Şu'arâ-yı Âmid'de şairi, münşi-i latîf olarak niteler. Güftî, Tesrifâtü'ş-Şuara'sı'nda Mesnevi ve Farsçadaki bilgisini över. Hat sanatını Üstat Derviş Abdi'den öğrendiği ve İmad'ın bile kıskanacağı bir hattat haline geldiği yine aynı eserce vurgulanır.

 

Eserlerinden Örnekler

Şarâb-i aşk ile mestem gubârı neyleyeyin

 

Hatt-ı izâra esîrem bahârı neyleyeyin

 

Diyâr-ı gurbete tenhâ sülûk evlâdır

 

Hüsâmî râh-ı mahabbetde yârı neyleyeyim

 

(Kazancıgil, Ratip (1996). Abdurrahman Hibrî Enisü’l-Müsâmirîn. Edirne Tarihi. Edirne: Edirne Türk Kütüphaneciler Derneği).

 

 

Târîh

 

Lafzen ü manen târîh-i fethe

 

Gördüm ki yârân haylî âcizde

 

Didüm Hüsâmî pes bî-tevakkuf

 

Bağdâd alındı bin kırk sekizde