Card image cap
Baki̇ süha edi̇boğlu

   B A K İ   S Ü H A   E D İ B O Ğ L U
          1915 yılında Antalya’da dünyaya geldi. Çocukluğu bu şehirde bir konakta
geçti.  İlk ve ortaokul eğitimini  Antalya’da tamamladı.  1936’da İstanbul Hayriye
Lisesini bitirdikten sonra  Ankara’da  Dil ve Tarih Coğrafya  Fakültesinde yüksek
öğrenim gördü.
           1934-1937 yıllarında sırası ile; Tan,  Akşam ve Cumhuriyet gazetelerinde
sekreterlik ve yazarlık yaptı.1937-1940 yıllarında Ankara ve İstanbul Radyolarında
baş spikerlik ve İzmir Radyosunda müdürlük yaptı.
           Çoğunlukla şiirlerinin konusunu;  çocukluk yılları ve hatıraları oluşturur.
Türk bestekarları için önemli kaynak kitaplar hazırlayan Baki Süha Eyüboğlu; şiir
ve öykülerini Servet-i Fünun, Varlık, Ülkü ve Aile dergilerinde yayınladı.
dergilerinde yayınladı.
           15 Eylül 1972 günü İstanbul’da vefat eden Baki Süha Ediboğlu’nun sırası
ile; Cenup (1942),  Sel Geliyor (1944-öykü), Gece Yağmuru (1947),  İşaret (1953),
Karanlıkta Geçen Gemiler (1958),Ünlü Türk Bestekarları (1962-Derleme), Atatürk
İçin Bütün Şiirler (1962-Derleme),Bizim Kuşak ve Ötekiler (1968-36 Ozanla İlgili
Anı ve İzlenimler)  ve Beni de Alın Koynunuza Hatıralar (1971-Toplu Şiirler)  adlı
eserleri yayınlandı.
 
 
 
A    K    D    E    N   İ    Z
Pırıl pırıl
Güneşlerin içinde,
Kırmızı al yeşil sarı,
Düşlerini alt üst eden
Eski bahçeler..
 
Güneyde yaz bitince,
Bilirim yağmurlar hep iri yağar.
Gün batısına,
Yıldız rüzgarına karşı..
 
Güneyde yaz bitince;
Kırlangıç sürüleri,
Dişbudak ormanlarını üstünden
Ok gibi hızla geçer..
 
Bu rüzgar her zaman esmez,
Doldur eteklerini,
Limon çiçekleriyle…
Baki Süha EDİBOĞLU
 
 
 
A      N      T      A      L      Y      A
Bahçeler meltemlerle konuşuyor;
Üç bin yıl evvele dair,
Masal cennetlerinin kapısı açılmış,
Ağır ağır geçiyor taş kapılardan
Omuz başları kopmuş genç heykeller,
Yarım kalmış rüyalar içinde.
Portakal bahçelerinin ışık denizinde..
 
Beyaz elleri gecelere uzanmış
Otları nergis yapıyor zaman,
Toprakları ışıl ışıl yakut kaya
Limon bahçelerinden sarhoş
Olmuş,  A n t a l y a ..
 
Bitip tükenmez rakısında sular,
Eski köprüler,
Kadırga ışıklarıyla yıkanan,
Çağlayanlar boyunca..
 
Eski köprüler.. Zamanın dışından gülen
Kader.. Güzel kader, mahzun kader nerdesin?
Deniz zamanlarının maviliğinde açsın şafak gülü
N e r d e s i n ..?
 
Sabahın derinliğinde aydınlık, aydınlık,
Yeşil aydınlık,
Yelken yelken dağılan,
Bahçe bahçe toplanan,
Mor aydınlık, beyaz aydınlık…
 
Mermerler dünyasında başlayan yolculuk
Kara sevdalı heykeller ömrünce,
Eski yunan kızlarının sönen gözlerinde,
Susan dudaklarında, eski şairlerin..
Baki Süha EDİBOĞLU
 
 
 
G  Ü  Z     Y  A  P  R  A  Ğ  I
Havuza düşen güz yaprağı;
Neler anlattı bilinmez,
Yaz gecelerine dair..
 
Bir mevsimlik serüvenler,
Yıldızlar, aylar, güneşler
Çöktü suların dibine
Baki Süha EDİBOĞLU
 
 
 
H    A    Z    İ    R    A    N
Kırlangıç, yuvasından
Yeni yavrular saldı,
Gözlerimi avutan,
Renkler mayısta kaldı..
 
Ne olur ağarsın tan,
Susun kuşlarım bir an,
Bahçelerde haziran
Yeni uykuya daldı..
Baki Süha EDİBOĞLU
 
 
 
K     A     R     A         S     E     V     D     A
Akdeniz kıyıları, portakal bahçeleri,
Uzakta balıkçılar, yelken yelken üstüne.
Seni düşünüyorum seni, beyaz ellerin
Gözlerini kapıyor ıslak melteme karşı..
 
Bir harap tekne gibi rüzgarların elinde,
Kayalara çarpıyor başımı hatıralar..
Kumların üzerinde unuttuğum günleri,
Yırtık bir yelken gibi parçalıyor dalgalar..
 
Limon çiçeklerinden daha aydınlık göğsün,
Körfez suları gibi kabarıp alçalıyor..
Seslen bana dağların ardında kalan çocuk,
Antalya’da saatler şimdi kaçı çalıyor..
Baki Süha EDİBOĞLU
 
 
 
M     E     Z     A     R     L     I     K
Dün akşam gün batmadan,
Yaşlı ölülerin arasına
Bir küçük misafir geldi.
Çocuk bahçesinde kovası kalmış,
Kumların üstünde küçük küreği.
Besbelli çok yorgun, hemen uyudu.
Doğruldu yerinden yaşlı bir ölü
Örttü örtüsünü;
Madem ki burda annesi yok,
Bu küçük kız bize emanet.
İlerde yatan başka bir ölü
Yavaşça seslendi;
Başındaki kurdelayı çözüp katlayın
Ütüsü bozulmasın…
Baki Süha EDİBOĞLU