Bahaettin karakoç
Bahaettin Karakoç, 5 Mart 1930 tarihinde Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde dünyaya geldi. Beş erkek, dört kız çocuğu vardır. İlköğrenimini köyünde tamamlamıştır. Adana-Düziçi Köy Enstitüsü'nde okudu. Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nden mezun oldu. İlk şiiri 1942’de Yurt gazetesinde yayımlandı. Kahramanmaraş'taki sağlık kuruluşlarında sağlık memuru olarak çalıştı. Bahaettin Karakoç, çeşitli gazete ve dergilerde yazdı. Kahramanmaraş'ta 1986-1987 yıllarında Dolunay dergisini çıkardı. Her yıl düzenlenen Dolunay Şiir Şölenlerini başlattı. Çok sayıda ödül almaya hak kazandı.. 1983’te Kayseri Sanatçılar Derneği tarafından yılın şairi seçilen Bahaettin Karakoç, 1986’da ‘Bir çift beyaz kartal’ kitabıyla Türk Yazarlar Birliği’nden ödül aldı. 1993’te Kazakistan’ın Başkenti Almatı’da Türkçe’nin Uluslararası 2’nci Şiir Şöleni’nde Büyük Bay ödülüne layık görüldü. 2014’te Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi tarafından Fahri Doktora unvanı verilen Bahaettin Karakoç’un son görev yeri Kahramanmaraş Verem Savaş Dispanseri idi. Buradan 1982 yılında emekli oldu. 17.10.2018 de Hakkın rahmetine kavuştu.
BAHAETTİN KARAKOÇ’UN ESERLERİ
Mevsimler ve Ötesi (1962)
Seyran (1973)
Sevgi Turnaları (1975)
Ay Şafağı Çok Çiçek (1983)
Kar Sesi (1983)
Zaman Bir Beyaz Türküdür (1984)
İlkyazda (1984)
Bir Çift Beyaz Kartal (1986)
Menzil (1991)
Uzaklara Türkü (1991)
Güneşe Uçmak İstiyorum (1993)
Şiir Burcunda Çocuk (Antoloji- H. Özbay ve M. Tatçı ile beraber–1993)
Beyaz Dilekçe (1995)
Güneşten Öte (1995)
Dolunay Şiir Güldestesi (1996)
Leyl ü Nehar Aşk (1997)
Aşk Mektupları (1999)
Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman
Ay Işığında Serenatlar (2001)
Sürgün Vezirin Aşk Neşideleri (2004)
Ben Senin Yusuf’un Olmuşum (2006)
Barış Çağrısı Şiirleri-Dünya Barışına Çağrı Grubu-Meneviş Yayınları (2009)
BİR KELEBEĞİN FANTAZİLERİ -2
Keklik sesleri geliyordu
Sarı kayalardan
Bir oradan bir buradan ötüyordu
Melali terennüm eden guguk kuşu.
Ben dere kenarında
Çiçeğe durmuş yarpuz otlarıyla
Cilveleşiyordum
Bir ona konuyordum bir buna.
Derken bir silah patladı yakınımda
Bir beden toprağa yıkıldı cansız
Vuran vurup gitti dağlara doğru
Cesede üşüştü etçil sinekler.
Keklikler susmuştu
Guguk kuşu da
Kimi kadın yüzünden dedi
Kimi toprak.
Mülk Allah’ın mülkü amenna
Her canlı en yakınındakisudan içer
Toprak her canlıya kucak açar
Dar sınırlar çekmek bir cinayettir.
İşte bak gökyüzü ağlamaklı
Aynı havayı soluyor haksızla haklı
Kimseyi ötelemiyorgerçek mülk sahibi
Neden hiç savaşmaz kelebekler
Neden insanlar kanlı – bıçaklı?
Bahaettin Karakoç – Gündemde Yine Aşk Var- 04/05/2006
Adresim Bellidir ve Kapım Açık
Bir imlâ hatası çoğa mâl olur,
Düşlerde yaşarım, düşsüz koyma gel!
Dağların da kara ihtiyacı var,
Kar yağdır, dağları kışsız koyma gel!
Elime demir ver, eğer-bükerim,
Dilime kuş kondur, ne dil dökerim;
Belime dağ bindir, sanma çökerim,
İşim bu, garibi işsiz koyma gel!
Dün gece uzakta bir kuş ağladı,
Bütün beyaz güller kara bağladı.
Sevgiymiş her şeyin kokusu, tadı,
Kuş dillim, gönlümü kuşsuz koyma, gel!
Yüreğimden azat ettim korkuyu,
İsteyene mezat ettim uykuyu,
Diriliktir her ağacın özsuyu,
Gözyaşım özsudur, yaşsız koyma gel!
Kapımı rüzgârlar kapar ve açar,
Bir tüfek patlasa rahatım kaçar,
Kuşlar hep çift konar, hep çift çift uçar,
Eşim ol, sen beni eşsiz koyma, gel!
Zaman mı kısaldı, ben mi yoruldum?
Eski havam yoktur, söndüm, duruldum;
Seni duyduğumda candan vuruldum,
Ölürsem kabrimi taşsız koyma, gel!
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden
Yaralarıma en acı tütünleri basacağım ben
Yeter ki bir çağır beni çiçeklendiğin yerden
Gemileri yaksalar da geleceğim sana
On iki ayın birisinde, kesin takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.
Bak işte, notalar karıştı, ezgiler muhalif
Hava kurşun gibi ağır, yağmursa arsız
Ey benim alfabemdeki kadîm Elif
Ne güzellik, ne de tat var baharsız
Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
Geleceğim diyorum, biraz mühlet tanı bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
Kimseye uğramam ben sana uğramadan
Kavlime sâdıkım, sâdıkım sana
Takvim sorup hudut çizdirme bana
Ben sana çiçeklerle geleceğim
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Allah gani gani rahmet eylesin...