Gençlik elden giderken feryâd eden bedenin,
Mayası toprak imiş sanmayasın demirden.
Kâr değil zararıdır zevk-ü sefâ edenin,
Bir gün daha tükendi ne yazık ki ömürden.
*
Melek-ül mevt gelince ilâç ne ki derdine,
Bu dünya hep böyledir kimse bakmaz ardına.
Hani sevdiklerimiz uçup gitti yurduna,
Bir gün daha tükendi ne yazık ki ömürden.
*
Kimimiz annemizi kaybettik yıl içinde,
Hüzünler arasında ak bulurken saçında.
Yelkovan, akrep üzgün bak saatin kaçında,
Bir gün daha tükendi ne yazık ki ömürden.
*
Hep feverân ederken gül’e şen şakrak gibi,
Felek yâr olamadı bekleyen toprak gibi.
Dalında sararıp da solan bir yaprak gibi,
Bir gün daha tükendi ne yazık ki ömürden.
*
Kırk yıl önce söneni yanar diye yoklarken,
Sanki yetmemiş gibi derdine dert eklerken.
Gurbet ele gideni gelir diye beklerken,
Bir gün daha tükendi ne yazık ki ömürden.
*
Herkes başka biçimde, hayalleriyle yaşar
Kurduğumuz hayaller bazen haddini aşar
Bezen de acılarım sanki bendinden taşar
Bana sunulan hayat, Ne yazık ki zehirden
Harika dizelerinize; affınıza sığınarak bir dörtlükle eşlik etmeye çalıştım değerli kalem...
Yürek sesinizi gönülden kutluyorum. Sonsuz saygımla...
Emeğine yüreğine sağlık Süleyman hocam güzel bir şiir okudum tebrikler hayırlı günler diliyorum hocam