Düşler karmaşasından dökülen,
Sendeki çetrefilli sızım.
Aizanoi sunağındaki, binlerce kurbanın
Kurumuş kan lekelerine karışmış.
Amorium’un, ipek yolu üzerine
döşenmiş künklerinden geliyordu.!
*
Tutkularımın masumiyeti,
Nil’e kurban olarak sunulan,
Bakirelerin yitik sevdâsı ile,
Yok oldu.
*
Haykırışım ;
Her dokunduğunu, altın’a çeviren,
Midas’ın kulaklarında yankılandı.
Dokunduğunda, tuzla buz ettin.!
*
Kommagene krallığının, ihtişamlı heykellerinin,
Soğuk yüzüne vuran gülüşün ;
Bir an’da piramitlerin,
Gizemli dehlizlerinde,
Ebedi tutsak olarak, mumyaladı aşkımı.!
*
Binlerce yıldır, gizlenen sevdâm.
Ellerinle açılmasını bekliyor.
Ye’cüc-me’cüc’ten önce,

Sende Yok olmak üzere.!