İlk gördüğüm o yere hasretinle gitsemde,
Yine bir hazân gelmiş yapraklar dökülüyor.
Dikiş tutmaz gönlüme ne yapsam ne etsemde,
Eski bir libâs gibi yaması sökülüyor.

*

Bir gün gelirsin diye yollarını beklerken,
Umurunda değilmiş ne gözyaşım ne acım.
Günden güne kahrolup derdime dert eklerken,
Lôkman’da bulunmaz ki benim gönül ilacım.

*

Sonbahar değilmiydi seni benden ayıran,
Vuslât denen bu kervan uğrayıp da almadı.
Kimsesizler kimsesi olsun beni kayıran,
Yıllardır sürgündeyim senden ümit kalmadı.

*

Nedâmet ırmağında yundum,arındım derken,
Söz dinlemez ki gönlüm başına buyruk olmuş.
Tan yeri ışıyanda kalkıp gitsem de erken,
Hasbahçe’nin içinde tomurcuk güller solmuş.

*

Hıçkırıklar düğümlü boğazımda bin hece,
Solmayan ne kaldı ki hâki renginde hüzün.
Sözler sükût ederken bitmeyecek bu gece,
Ay düşmüş sularımda görünmüyor ki yüzün