Asuman’dan koparıp saçlarına taktığım,
Ay düşmüş gözlerini yıldızlarım kıskansın.
Şem’e olan aşkına gıpta ile baktığım.
Aşık-ı pervaneler senin nâr’ında yansın.

*

Bülbül-ü şeydâ gibi gül dalına konarken,
Bu arşın gölgesinde her dem seni anarken.
Sevdâ’nın ateşiyle için için yanarken,
Gökkuşağından geçip yedi renge boyansın.

*

Seni görenler inan Belkıs’dan güzel derler,
İrembağı denilen sana adanan yerler.
Hasbahçe’nin üstüne çiğ düşüren seherler,
Binbir çiçek açarken gülyüzünde uyansın.

*

Gel ey çeşm-i siyahım çerağınla yakmaya,
Şahikâ’larda senin huzuruna çıkmaya.
Gönül gözüyle görüp yüreğiyle bakmaya,
Tende ızdırâb çeken canlar nasıl dayansın.

*

Yüce dağlar başında yokmuş onun kimsesi,
Çağıldayıp akarken duyulmaz olmuş sesi.
Elbet seni görüyor kimsesizler kimsesi,
Sen bir Dilek çeşmesi suyunu içen kansın.