Anlamı Bulabilme Adına İslam'la Anlamla Anlamlar Kazanmak

1596327142275.png


Gerçeklik kavramıyla dünyamızı saran gerçek olanı yaşamamıza imkân ve olanak veren İslam dinidir, bir ölçme tartma uygulama aracı yöntemiyle emriyle hayatı insanı bugünü yarını onunla ölçmek ve istenen verilen emirlerle, değişmeyen doğrularıyla, bizdeki bozuk yapısal yapıyı adımı fikri İslam değişkeni ya da ölçme tartma uygulaması emriyle, ölçüp ölçüsüne uygun olup olmadığını, ölçerek onu başka tutarsız olan bizdeki değişkenleri değiştirirken, yüksek derecede arınık olarak ölçtüğü ifade ettiği etkisini yetkisini anında ölçerken görebiliriz.



Anlamı bulabilme adına anlamla anlamlar kazanmak, hayatımıza dünyamıza katmak ağırlıklı olarak ancak İslam’la mümkündür. Dinden başka her bir sistematik yaklaşım, bizi dinden uzaklaştırırken eleştirel söyleme analize her türlü yönteme bütüncül bir şekilde ele alınarak görüş belirtileceğini empoze ederken, daha sonrasında bu kapıların hepsi kapatılarak insanı insandan saymayan sömürgecilerin sömürmesine izin verdiğimizin farkına vardığımız anda, söylemlerin söylem olmadığını anlıyoruz. Lakin İslam da böyle bir şey söz konusu değildir, insanın mutluluğu yarını dünya ahireti için adaletli yaşanılması için söylediği her emir değişkenliğinin olmaması nedeniyle sadece insana mutluluğuna odaklıdır tüm konuların yaşantıların İslam’da çıkar ilişkisinden uzak sadece konularının yaşantıların mutlak insan merkezli olması nedeniyle eşsiz bir dindir, karşılığını hiç bir yerde -huzur rahat refah için- bulmak mümkün değildir.

Eşitsizlik gibi toplumsal bilinci yıkmaya dönük her hareketi yok ederek İslam eşitliliği sağlarken üstünlüğün sadece Takvada olduğunu söyler. Takva da kulun Allah’ın emrine ne kadar bağlı olup olmadığı düzlemde yaptıklarının ölçüsünde üstünlük sağlar
. İslam ‘da zenginde fakirde aynı statüdedir bu değişkenliğini sadece Takva anında ölçüle bilinir onu da ölçen ölçüsünü veren Âlemlerin Rabbi Allah C.C. dır. Dinimiz insan tabiatının gereksinimi olanı karşılamak için gerekli olanı söyleyerek bizlere vazife vererek bu konuda insana odaklı yaşamayı yürümeyi varmayı emir ederek, gönlümüzde var olan imanla merhameti olduğu gibi yansıtmamızı ister, karşılık beklemeden, karşılığını Alemlerin Rabbi Allah’tan beklememizi emir eder.

İslam her şeyden önce bir dikkat işidir. Zihin sürekli olarak başka fikir ve düşüncelerin etkisinden kalarak insanı mutsuzluğa sürüklerken İslam nedeniyle böyle bir şeyin olması mümkün olmaz etkili yetkili hiçbir şey olamaz, insan yaşadığı an itibariyle zaman zaman yoldan fikirden fikirsizlikten dolayı yoldan konudan ayrılır, İslam ne yoldan ne de her hangi yanlış konudan histen ayrılıktan alıkoymaz. Bazı durumlarda zihin yapısı ve bunca karmaşayla dolu fikirsizlikten dolayı bedensel fikri yorgunluk insanı olumsuz yönde etkilerken İslam da bu söz konusu dahi olamaz. Kendinden ziyade başkalarının hayatını merkeze alması nedeniyle toplumsal hareketle toplumu yükselterek her konuya olaya ayrıntılı bakmamızı sarmamızı dertlere koşmamızı istemektedir. Böylesine mükemmel eksiksizliğiyle gönülleri saran coşkusuyla saran koruyan hayatın içine odaklı olmasıyla hiçbir yerde kesinlikle bulamayacağımız bir hayat nizamıdır vesselam, selamlarımla.

Mehmet Aluç