Yıkıl Karşımda Ey Merhametsiz Olan Ey Zalim Zulmünle, Seni İmanla Gömmem Gerekir Cehennem Çukuruna, Onan Sonra Sessizliğe Bürünerek Huzurun Güzelliğini Sessizce Dinleyebilirim…
 

Mazlumlar ayağa kalkmadıkça zalimler dize gelmez ile ilgili görsel sonucu


Bu âlemde yaşarken neyi öğreniyorum diyerek kendime soruyorum, sessizlik dört bir yanımı sararken, anladım ki sessizliği öğreniyormuşum! Oysa bunca kalabalığın feryadın figanın ortasında sessizlik öğrenilmez ki, sessizlik kaçar gider! Bu kalabalıklar zincirinde sessizlik belli olmaz ki nasıl oluyor da bunca hınca hınç kalabalık feryadın içinde, sessizliği sessiz kalmayı öğreniyorum!


Oysa insanların zulüm altında inlemesiyle, merhamet donup kalırken yüreğimde onu ısıtarak insanlara sunmak gerekirken, neden korkuyorum ki böylesine? Yatağımın yanında sessizliğim mi beni bekliyor, yoksa donmaya yüz tutmuş merhametim ısıtmam için mi beni bekliyor? Kaloriferin yanında içimde donmuş merhameti koyarak kaloriferin sıcaklığınca ısıtarak, insanlarla buluşturmanın telaşı yanımda olması gerekirken, nasıl oluyor da sessizliği öğreniyorum/öğreniyoruz? Sessizliğimin ürpertisinde gözlerimden akan bir kaç damla yaş, yüreğimi yakarken nasıl oluyor da harekete geçirmiyor, sessizliğimden kurtularak, zulmedenleri sessizliğin değil cehennem zebanilerinin mütemadiyen başında bir nebze nefes aldırtmadan, cehennem alevinden uzaklaştırmayan zebanilerin eşliğinde, mütemadiyen yakan çukuruna atmıyorum ki?

Sorulara cevap verememenin tutsağı olduğum, cevapların uzağında bekleyen merhametin yakını olmaktan beni alıkoyan nedir? Dünya sevgisi mi? Çıkar ilişkisi mi? Hepsi sonla yok olmaya mahkûm iken, merhametle var olunurken yok olunmaz iken nasıl olurda, yok edenle beraber sessizliğe bürünebilirim ki? Sessizlik, tefekkürle âlemi seyrederken, aşkı karşıdan gelirken güzelliğine hayran kalınırken oluyorken, ben neden böylesine yok edici sessizliğe bürünüyorum?
 
Yıkıl karşımda ey Merhametsiz olan ey zalim zulmünle, seni imanla gömmem gerekir cehennem çukuruna, onan sonra sessizliğe bürünerek huzurun güzelliğini sessizce dinleyebilirim… Zulüm görenler, rahata erdikten sonra gülüşlerinde ki huzurun esintisini duymak için sessizce bekleyebilir ve bu sessizliği ancak o zaman dinleyebilir ve öğrenebilirim, yoksa şimdi sessizliği öğrenmem haram bana, bekleyin ey zalimler Rahmanın yardımıyla şaşkına döneceğiniz o güne kadar bir korku gibi binlerce seslerle peşinizdeyim… Selamlarımla.

Mehmet Aluç