Vatanımız Cennet Gibi Kokmaya Başladı.




 

  En son otuz üç şehidimizden sonra, vatanımız cennet gibi kokmaya başladı. İnsanoğlu, imtihan için geldiği bu gurbet diyarından ayrılırken ebedî bir âlemin kapısından içeri en sonunda girecektir. Ancak o âlemin iki kapısı vardır, birisi dünyaya geliş kapısı diğeri ise ahirete giriş kapısı, dünyada yaşadığımız hal üzerine bu kapılardan biri hüsrana, diğer ise ebetteki saadete çıkacaktır.


Güzel yaşamış bir kul olarak bu fâni âlemi terk edebilmek için harcanan bu nefesleri son nefese kadar güzelliğin peşinde yürüyerek(Salih amelle) hakka ulaşmak, kendisinden önce insanlığın mutluluğuna adamış olması gerekir. Hayat bize sanın ki içi bir boş bardakla veriliyor ve bu boş olan bardağı gönüldeki sevgiyi imana katarak insanlığa vererek doldurmamız isteniyor, doldurmak için mi uğraşırız yoksa boş mu gerisin geriye hakka teslim mi ederiz? İşte dün verdiğimiz otuz üç şehit Mehmetçiğimiz olsun milletimiz olsun (Bir kısmı hariç) bu amaç gaye üzerine yaşamayı seçerek şahadetliğe ulaşıyor. Yukarıda şehit olan Mehmetçiğin eşi de imanındaki nurun nuruyla bunu çok güzel ifade ediyor. Vatan uğruna ölen varsa vatandır, yoksa şehitler tepesindeki mezarlığı boş bırakarak, vatan nasıl vatan olunur bunu bilmeyenlerin üç kuruşa satarak, boş kalacağını söylemindeki mana anlam buna işaret etmiyor mu?

Bu söylemlerin sahipleri olanlar, yukarıda şehit eşinin ne söylediğini anlayamazlar çünkü idrak için kalpleri mühürlüdür anlayamazlar, anlamayanlar anlamıyor diye yoldan dönülmez vatan satılmaz, vesselam, selamlarımla.

 

Mehmet Aluç