“TESELLİ-İ KALP” Şiirine Bir Gülümsemeyle Dokunuş.
 

TESELLİ ile ilgili görsel sonucu


   Bugünkü eleştirimi, yani kardeşimin gülüşünden aldığım bir tebessümle Bülent kardeşimizin “TESELLİ-İ KALP” şiirine elimden geldiğince bir açıklama ve gülümseme ekleyerek köşeme çekilerek gülümsemelerinizi seyredeceğim. Şiir gerçekten enfes manası anlamı derin olan hayatı ve ahireti kısaca anlatan hecelerle emek çekilerek yazılmış. İnsan, iman olmadan hayatını düzenleme becerilersizliğinin yoksunluğundan kaynaklanan yanlışlıkları, imanla, bireyin hayatını kontrol edebileceğini, dünyada ahireti kazanacağının mesajını da çok iyi vermiş kardeşimiz. İmandan ayrı olanların, ya da imanı tam olarak ne olduğunu bilmeyenlerin, sosyal yaşamını olumsuz şekilde etkileyen bir değişken olarak kavramsallaştırıldığını, sadece dünyada kazanmanın kendisi için olabileceğini kazandığını ha bire saklayarak harcadığında açık izleri insanın yanlışlıkları bariz olarak görülmektedir, şiirin dokusunda.
 
 
Ey derd-i dünyadan muzdarip hasta
Neden boğulursun bir habbe yasta
Sabır  doldurulan, şifalı tasta
Sunulan şerbetin damlası derman
Her derdin şifâsı Hazret-i Yezdan
 
Günahlar korlanmış ebedi sancı
Dünyâ sefehati hüsran ve acı
Tevbe ve istiğfar bunun ilacı,
Sürmeden yarana can bulmaz bu can 
Bedenin ihyâsı Hazret-i Yezdan 
 
Ebedi menzilde dünyâ sefine
Bak gelişin nerden, gidişin niye
Sanma ki gidenler dönecek diye
Fenadan bekaya hükmeder ferman
Her ruhun ibkâsı Hazret-i Yezdan
 
Gök kubbe müzeyyen nurlu pencere
Yeryüzü ukbâya kaynar tencere,
Pişirip insanı sunar mahşere
Mekandan münezzeh, Halık-ı Rahman
Her işin ifâsı Hazret-i Yezdan 
 
Ey az birazcık dert var diye dünyadan el ayak çeken üzen kişi, birazcık yumuşacık köşk ve saraylarda yatmayı isteyen insan, amel işlemeden cefa çekmeden neden istersin hazır yemek mi var yenilecek? Neden boğulursun bir parçacık yastan, derdi veren Mevla devasını içinde verende Mevla, neden ümitsizsin? Sabır ile et yoluna devam sabır şifalar dolu tas içinde dermandır devadır az içsene…Bu şerbetin her bir damlası derman sen dermandan başka ne ararsın? Her derdin şifası lütf-ü /Hazret-i Yezdan; Cenâb-ı Hakkın lütfu, ihsanı var iken nedir bu telaşın ey insan.
 
Bak kendine günaha batmışsın ey insan, sancılar içindesin haberin yok, dünya sefasına dalarsan eğer Sonu hüsran ve acı. Var tövbe kapısına vakit varken durmasana koş. Sür bu dermanı canına yoksa sonun cehennem olur şifayı bulamaz bu can, sen merhemini yaşarken sür can bulsun bu can…Bedenin bu ıstıraptan kurtularak yeniden doğmuş gibi yapar seni Hazreti Yezdan, her derdin şifası lütf-ü /Hazret-i Yezdan;  Cenâb-ı Haktır unutmasana.
 
Ebedi menzilde dünya sefine(gemin),sonsuz âleme doğru geminin hayatının rotası, çeviremezsin başka yöne, bak gelişin oradan gidişinde oraya gidecek. Sanma ölenler tekrar dünyaya gelecek. Fena, fenâ; kötü huy ve özelliklerin terkedilip güzel olan sıfat ve özelliklere sahip olmak/olarak, bekaya ölümsüzlüğü kaplar ölüm denilen ferman. Her ruhun ibkâsı( kaldırmamak ya da değiştirmemek) /halden hale çevirendir) Yüce Allah  Hazret-i Yezdan.
Gök kubbe Müzeyyen (bezenmiş süslenmiş) nurdan bir pencere, yeryüzü ukbaya (Âhiret, öbür dünya, bâki olan âlem. ) doğru kazandıklarımızla vardığımız sonsuz bir âlem. İnsan kazanır pişirir, yani kazandıklarıyla ihtiyacı olancada verir dağıtır pişirir hazırlar, ölmeden önce gönderir ahirete. Mekândan münezzeh,(temizden daha temiz olan) Halık-ı Rahman(Rahmeti her şeyi kaplayan, yaratıklarını esirgeyip koruyan, şefkat eden ve rızıklandıran yaratıcı, Allah.) Her işin ifası( ol deyince olduran, yerine getiren, yerine getirendir C.C. Bülent kardeşime teşekkürler ederim bu duygu ve hisleri yeniden yaşattığı hatırlattığı ve bu enfes şiiriyle bize şiir okumanın tadına vardırdığı için, selamlarımla.
Mehmet Aluç