Si̇stem dürüstten yana deği̇ldi̇r
SİSTEM
DÜRÜSTTEN YANA DEĞİLDİR
Bir
Kıssadan hisse vardır. Çok kişi bilir. Az kişi bilmez. Az kişileri de çok
kişilerin içine katalım.
Bir
Müslüman bir çeşme yaptırmış. Çeşmenin kitabesine de “Bu çeşmeden Müslümanların
su içmesi haramdır” yazdırmış.
Kıssanın
sonucunu siz bulup okuyun.
Bugün, dün
neyse o hatalar tekrar ediliyor.
Dürüst bir
vatandaş olmanın beş kuruşluk bir kıymeti yok.
Hatırlıyorum.
Bir hükümet(AKEPE) ek taşıt vergisi getirmişti. Afet ve depremler olduktan
sonra. Ben bu ek vergiyi ödedim. Bazıları “ödemeyin. Bu anayasaya aykırı. İptal
olur” demiş, vergiyi ödememişti.
Sonuç:
Dürüstlük
edip ek vergiyi ödeyenler ödedikleriyle kaldılar. Vergi iptal oldu. Paralar
geri ödenmedi. Vergiyi ödemeyenler ödüllendirildi.
Şimdi
dürüstlük edenler ödeyenler, enayi oldu benim gibi.
Ödemeyenler,
açıkgöz ödüllü oldu.
Bu durum
hala devam ediyor.
Şöyle ki;
“Trafik
cezanız var.
Kaçak bina
yaptınız.
Gece kondu
yaptınız.
Binanın
kolonlarını kestiniz.
Çatıya yeni
kat yaptınız.
Yüz
kızartıcı suç işlediniz.(Fikir ve Düşünce en büyük suç. Affı yok.)
Mafyacılık
oynadınız”
Dereleri
çevreyi talan ettiniz” Hiç merak etmeyiniz. Bu işlerden ceza yemişseniz,
dürüstlük edip öder enayi olursunuz.
Aykırı
hareket edersiniz, yasalara uymazsınız, kuralları çiğnersiniz. Önemli değil.
Seçimi beklersiniz, cezanın üstüne katmerli faizler yüklense de bir af gelir.
Anaparada faizde silinir. Bazı suçlara genel af olur. Tertemiz olursunuz. Sizde
bu cezaları silenlere oy verirsiniz.
Siyasetçiler
açıkça yalan söylerler.
Evde baba,
koltukta otururken, çocuğunun yanında telefonda, ”Ben şu anda otomobil
kullanıyorum. Trafikteyim” diye yalan söyleyebiliyorsa, o çocuk geleceğin en
büyük yalancısı olur. Hele bir de siyasetçi ve iş insanı olacaksa yandı gülüm
keten helva!
Dürüst,
ahlaklı vatandaş olmanın değeri bu kadardır işte!
Günümüzde,
“Tipik bir Türk Vatandaşı Profili” ortaya çıkmıştır. Bu profil düzene biad
etmiş emperyalist, hak hukuk adalet gözetmeyen, çıkarcı hükümetlerin ve
işbirlikçisi siyasetçilerin eseridir.
Kapasitesi
olmayan liderlerin siyasetçilerin gitme zamanlarını bilmediklerinden
eskittikleri koltuklar gibi eskitiyorlar toplumu ve insanları.
Yeni
Zelanda’da iktidardaki, 42 yaşındaki kadın siyasetçi, çok başarılıyken
bırakıyor siyaseti. Bizdekiler g.tlerini yapıştırıyorlar koltuklara. En kötüsü,
kasabın bıçağını yalayan seçmenlerde oy veriyor bunlara.
Zaten
günümüzde yanlışları doğru eden, bir anlayışın hâkimiyetin de yürütülüyor her
şey.
Kısacası;
%9.999
Müslüman geçinen, herkesin fetva verdiği bu ülkede,
“Bu
çeşmeden Müslümanların su içmesi kesinlikle haram!”
Şuayip
ODABAŞI
22.1.23