Oysa En Güzeli Senin İçin Olanı Zaten Âlemlerin Rabbi Bildiği Yarattığı Kuluna Vermiştir
 


Atlarsan uçurun kenarından aşağıya ölüm gerçekleşir, beklersen seni bir sancı sarar. Ne yapmak gerekir? Yoksa o an gelen fikre uymayan şeytani fikirler hücum eder, sanki anlamlı bir sonuç ilişkisi kuracakmış gibi! Oysa en güzeli senin için olanı zaten Âlemlerin Rabbi bildiği yarattığı kuluna vermiştir, bu da “sabırdır”. Bekleyeceksin sabırla sisler dağılana kadar, gece sabah olup aydınlanarak önünü yönünü görene kadar. Sabırdan başkası hezeyandır, kendine ömrüne zarardır.
 
Yürüdüğün yol kıvrımlarıyla bir çıkmaza çıkıyorsa, sabırla bekle seni uçuracak olan rüzgârı, çıkmazdan seni mutlaka çıkaracaktır, her çıkmaz sokağın içinde az düşün ve geriye dön ve terk et orayı, terk edemez isen sabırla seni götürecek uçuracak rüzgârı bekle… Muhakkak Âlemlerin Rabbi, bir çıkmaza kulu düşmüş ise onu oradan çıkaracak bir rüzgârı, nedeni yol arkadaşını mutlaka gönderecektir, eğer sabırla beklerse sabır ederse…
 
Her noktadan sonra devam eden bir başlangıç vardır, hastalıktan sonra şifa, yara aldıktan sonra yaranın kabuk bağlayarak iyileşmesi, üzüntüden sonra sevinç veya sevinçten sonra üzüntü gibi… Diğeri gelir bir gelen gelmiş olanı gönderir yok eder. Umutsuzluğu umut, yokuşu, yolun aşağısına inen inişi, karanlığı aydınlığın gidermesi…
 
Mehmet Aluç