Onlar Kim Ki İnsanımız Adına Söz Söyleyebiliyor Ki?
 

sömürgeci batı ile ilgili görsel sonucu


  Ben sana her gün her an milletimle geliyorum hakkın yolu olan ey doğruluk, lakin sana gelirken binlerce kaçanı görüyorum yüzlerinde maskelerle, benim anladığım senin onları kabul etmemen yönünde, gerisi de onları kendi çirkefliğinden boğar hesabı mani olamıyoruz mütemadiyen kaçıyorlar! Üşümüş gibiler mi yoksa senden korktukları için mi tedirginler seçemedim yoksa içleri boşaltıldığı için mi yüzlerini maskelemişler, hissizlikleri kandırılmışlıkları belli olmasın diyerek mi? Bence bundan dolayıdır!
 
Sorgulamadan, iyi midir kötü müdür diye düşünmeden karar vermenin sonucunda, senden kaçıyorlar düşüncesindeyim ey doğruluk, yalanla yaşamak yalancı baharı yaşarken bir anlığına, üç ay ve ahirette yaşanılacak sonsuz baharı tercih etmeleri, salaklıklarının en büyük göstergesi olsa gerek!


Bizler ey doğruluk sana koşarken emanet bu ruhumuzun emanet olduğunu, içini seninle doldurmak gerektiğini bildiğimizden sana koşuyoruz, oysa onlar acaba ne biliyorlar da kaçıyorlar böylesine? Sorgusuz sualsiz körü körüne teslim olmak mı? Nöbetleşe hayal kuranların hayallerini yıkanların şereften uzak olmaları mı? Tamam, artık sayma bu kadar utanç yeter onlara! Lakin onlara bunu anlatmak çok zor, her şeyi kendileri biliyor, diğer kalanlar hiçbir şeyi bilmiyor! Böylesine bir saçmalık olur mu? Biz hak derken, hakkın emri ve insanın mutluluğu gülümseten geleceği derken yanlış mı söylüyoruz? Onlar sizlerin değil batılı şereften yoksunların prangası-özgürlük adı altında sunulması-nın takılması gerektiğini, onlara körü körüne biat edilmesini söylüyor, onlar kim ki insanımız adına söz söyleyebiliyor ki? Kararlar vermesini sizler istiyorsunuz bizim adımıza!


Ey kendinden ne yaptığından habersiz olanlar batı dediğiniz sizin televizyonların sinemada gösterilen özgürlüklerle dolu, çıplaklık adı altında turizm sayfalarında yer alan Paris'in bohem akşamlarında veya her gün bir başka bahar diyerek, Venedik'te  aşkla, aşk sözleriyle yapılan bir gondol sefası değildir ki! Bunlar Batı'nın sadece göstermelik göz boyamak için vitrini ve yalanlarla süslenmiş,  sömürgeci zihniyetini saklayan, boş olan hayal dahi adı denilemeyecek zırvalamalar kandırma dünyasıdır, salaklar da hemen kanar! 

 Batı'nın bu vitrin dünyasının ardındaki diğer sömürgeci yıkıcı çıkarı, gözünü kırpmadan insan hayatına son veren acımasız yüzü ve bunun dışında yaptıklarıdır! Bu görünen ve gösterilen yüzünden ayrı olarak yapmak istedikleri, gerçeklerden dünyadan çok binlerce fersah uzaklıkta ve çok farklıdır ve yalanla doludur! O Batı, siyasilerin, kapitalistlerin, orduların ve silah üreticisi-insana değer vermeyen zalimlerin- oluşturduğu insanlık ve şereften uzak bambaşka bir dünyadır! O Batı, çıkarı için insanı kıtaları yağmalar acımadan, insanları ve doğayı böylesine kandırdıkları salakları yanına alarak ülkesini ele geçirerek yok eder!

 
Gönlümüzde imanla aşkın nağmeleri varken, karga sesini dinleyeceğimizi mi sandınız? Ecdat dinledi mi ki? Dinlemedi ta ki sizlerde onlardan olduğunu gizleyerek saman altından suları bağlayana kadar, sizler boğuldu, ecdatta doğrusunu yaparak sizi de bizi de boğulmaktan kurtardı, hala boğulmanın peşindesiniz yalanlarınızla. Aslında böyle düşünenleri göndereceksin batıya bakalım batılılar yüzüne bakıyor mu çıkarı olmadan, bakmaz çünkü onlarda dönekleri sevmez ta ki çıkarını elde edene kadar, ondan sonra vurur şeytanla kıçına bir tekme doğru uçuruma atara birde kahkahalarla güler, vesselam, selamlarımla.


Mehmet Aluç