Monolog Röportaj- Yeni Anlamlar Dinamikler Kazandıran Şiir

 Röportaj okumak mı yoksa röportaj izlemek mi?



-Evet, sayın okurlarımız yine edebiyat penceresinden şiirlerle bir tebessümle gülümsemek bir huzur duymak ve yaymak için hoş geldiniz. Karşımızda konuğumuz değerli şair Gülveren var. Öncelikle hoş geldiniz. Sayın Gülveren Şiir, okurun dokunan hecelerin gülümsemelerin içinde bulunduğu konuk olduğu şartlara katlara bakışlara göre yeni anlamlar dinamikler kazandırdığı malum. Şiirler bir amaç doğrultusunda kaleme alınır sarılır ve yan anlamlar kazanımlar yönüyle de önüyle de oldukça zengindir ve dokunuşuyla da engindir, bunu okurken hissedebiliyoruz. Şiirin bildiğimiz içinde gezdiğimiz yönüyle sadece tek bir anlamı yoktur, binlerce anlamı vardır, kimisinde aşk, hasret, gözyaşı, vuslata özlem gözlem bakış, yakış, anlayış… Vardır. Okur okurken bir şiiri kendi birikim ve kültür düzeyine özüne gülüşüne, anlayışına bakışına, zevkine, hayal gücüne göre yapılandırır ve anlamlandırır. Bu anlamlandırmaya katılıma herkesin bildiği gibi yorum denir. Şiirin yorumunu güzel özel bir şekilde yapabilmek sunabilmek için, şiirin yapısal anlamsal özelliklerini, bunların hangi tema etrafında birleştiğini, dilini elini ve temasını belirlemek için öylesine çok okumuş şiirle yatmış kalkmış tek işi gücü en azında şiir okumak olmalı mıdır?

 

-Öncelikle hoş bulduk okuyucularıma selamlarımı gönderiyorum. Şiirle ağır basan duyguların hep gönlümüzde olması dileğimle cevaplayayım sorunuzu. Şiirin bulunduğu konum duygu seli yeli yazarken şairin keli, bakışıyla yazışıyla araştırmasıyla şiire dile okura yeni anlamlar manalar kazanımları, birlikte kazanmak için yazar. Biliyorsunuz kazanımlar tek başına olunca fazla bir şey ifade etmiyor bir yerlere götürse de tek kişiyi götürüyor. Toplumsal kazanımlar zenginliğimize densizliğimize enginlik dinginlik bilgilikle yeni anlamlar duygu seli, bakışımıza duruşumuza zenginlik katarken asıl kazanımın bu olduğunu öğreniyoruz. Şiirde tema gönüller olmasın gamlı, gülsün her daim devamlı olsun isteriz lakin sakin, hayat bu bazen ağlar güler üzülürüz hasret özlem çekeriz, her aldığımız nefesimizde gülmek olmuyor bazen arasan da bulunmuyor saklanıyor. 

-Aramak yazmak seslenmek gerekir, sesini duyunca gelişinde tanırsın şiirin ayak sesini. Şiir yaşamın gizlerini- bizleri sizleri-,sözünü özünü, bilinçaltını üstünü yanını bakışını yansıtmaya çalışır. Bir şiirle ne kadar kazanım kazandığımızın artık gerisini siz düşünün. Bu bağlamada anlamada okuyucu okurken bu hisler ve duyguların oluşumların yoğunluğunda anladığı ölçüde sürede şairin gönül sesine ses olmak için yorum yazar, bunun için o kadar bilgiye de gerek yok, şiiri sevmek okuyan olmak tabi ki buda çok zordur okuyan olmakta. Ben yazarım, ”yollara düşmüş söğüt, çınar” okuyucu anlar gelmiş” sonbahar”, bazen kelimeler heceler kapalı olsa da bakışı anlamı farklıdır okuyucuyu sarar. Mesela eskilerde sağlık sistemi bu kadar geniş yelpazeyle insanı sarmaz iken yazsaydım şöyle bir kıta ” hasta olma sakın olsan bu devirde hekime varsan” okuyucu hemen anlar. ”Yarana bir ilaç sürmez hiç kimse inan beş parasız ”.Bunu anlayan okuyucu gülüşüyle anlayışıyla yazar yorum beğendiğini veya eksik gördüğünü hissettiğini hissetmediğini, kendine yetmediğini yettiğini gülümsettiğini… Röportajımıza bir şiirle son verelim demlenmiş çaylarımızı içtikten sonra devam edelim.


Benim aşk ilinde gece gündüz ben gibi aşıklar çeker
Gözlerim, her gün ismini andıkça kanlı yaşlarını döker

O da benim gibi dertli midir hasretlik mi acep çok çeker

Sen hasret çekme yârim ben çekerim bu günlerde geçer

 

Uzakta sanki vuslat yolu bana gözüktü

Sanki nazlı yârim güldü yolun başı gözüktü

Sabırla bekle nazlı yârim geleceğim sana bu sözümdü

Sen hasret çekme yârim ben çekerim bu günlerde geçer

 

Mehmet Aluç