Card image cap
Ki̇mli̇kleri̇ di̇di̇klemek

                  

Etnik kimliklerimizi, didiklemeyi ne kadar çok seviyoruz.
Bu konuyla ilgili konuşurken, çok ta zevk alıyoruz.
Ne kader önemliymiş bu kimlik.
Sanki “etnik bir kimliğimiz olmasa” yaşamamız mümkün değil.
“Türk Milleti” ya da bazılarına göre de ”Türk Ulusu” olmak bize yetmiyor.
Zira; ”Türk Ulusu” ya da ”Türk Milleti” demenin de siyasi bir raconu var.
Aynı siyasi bıyık ve sakal tipleri gibi.
*
Bir adam kamyonu ile yolda gidiyormuş. Trafik polisi durdurmuş. Ehliyet, ruhsat kontrolünden sonra, “aracında ne taşıyorsun?” diye sormuş.
Şoför, ”hiçbir şey taşımıyorum, kamyonum boş“ demiş.
Polis, kamyonun kasasına baktığında şaşırmış. Kamyon kasası tıka basa insan dolu. Polis şaşırmış. Şoföre, ”kamyon boş diyorsun, içinde birçok insan var. Niye yalan söylüyorsun?” demiş.
Şoför, büyük bir pişkinlikle;
“Onlar insan değil memur bey.”
“İnsan değil mi? Nasıl?”
Onlar “Pomak, Pomak!”
Bunu kim anlatır?
Bir Pomak anlatmaz.
Bir Yörük anlatır. Ya da bir Çerkez anlatır.
*
Bizim köyde bir kuyu vardı. İçi yılan doluydu. Temizleyemiyorduk. Attık içine bir “Yörük” herifini. Bütün yılanlar, kuyudan kaçtılar.
Bu teraneyi kim anlatır?
Bir Yörük mü?
Hayır, bunu da bir Pomak anlatır. Ya da macır (Muhacir) (Balkanlar’dan Anadolu’ya göç ettirilen Türklere denir genellikle) anlatır.
*
Macırlar (Muhacir) ayranı nasıl yaparmış bilir misiniz?
Macırın birisi eline su testisini alır, ahlat ağacına çıkarmış. Ağacın tepesindeki kişi kazanın içindeki yoğurdun üstüne su dökermiş. Biriside aşağıda yoğurdu karıştırırmış. Kazanın dibi görünene kadar su dökmeye devam edilirmiş. Ahlatın tepesinden bakan, kazanın dibini gördüğü zaman, ayran oldu demekmiş.
Kim söylüyor bunu.
Çerkezler, Yörükler, Pomaklar…
Birileri söylüyor.
Herkes, “kendi etnik yapısı içinde olmayan birisine” verip veriştiriyor.
Boşnaklar (poşnak) şöyle olur.
Kürtler şöyledir, böyledir.
Laz Uşağu mu? Varma yanına.
Gürcü müsün? Dur orda.
Arnavut mu? Hadi len!
Yörük müsün?
Çerkez misin?
Çingen misin?
Kürtler tembeldir.
Yörükler inattır.
Çerkezlere güvenme.
Lazlar mı, ayakta uyutur adamı?
Sana ne?
Senden bana ne?
Kime ne benim ne olduğumdan?
Bana ne senin kim olduğumdan?
Benim davranışlarım iyi ya da kötü kimi ilgilendirir?
Bir beni.
Benim hatamı, kimliğime bakıp, bütün Türk Milleti’ne yükleyebilir misin?
Etnik kimliklere, kötü yaftalar yakıştırmak kimi yüceltebilir?
Benim bildiğim, kötü söz sahibini aittir. Söyleyeni yüceltmez. Daha da değerini düşürür.
Olacak iş değil.
İnanmayabilirsiniz?
Üniversite mezunu, birkaç “örümcek kafalı” bunları konuşuyor.
Kendi etnik kimliklerini yüceltmek için, diğer kimlikleri hallaç pamuğu gibi çalıyorlar yere.
Ne kadar yüce bir, “etnik kimlikleri” varmış.
“Tembel ve çalışkan” olma faziletlerinden bahseden muhteremlerin, buğdayı tarlada gördüklerine emin değilim. Biberi de yaprağından tanıyamazlar. Elleri de hiç nasır bağlamamıştır. Ancak, “çalışkanlığı ve tembelliği” iyi bilirler.
?????? çok çalışır.
!!!!!!!! tembeldir derken
?????? olanları yüceltmeye çalışıyor.
Meğerse kendileri, ????? imiş.
Herkese, ekmeğin tadı aynı.
Domatesin rengi, kimseye farklı değil.
Her, “ana” aynı ağlar.
Her üzülenin gözünden yaşlar akar.
Her gülen insan, aynı güler.
Her “çocuk” aynıdır.

Aynı “Dünya’da” yaşıyoruz.
“İstenmeyen ve faydası olmayan” farklılıklar…
Bir ülkeyi değil, Dünya’yı bile darmadağın ediyor.
“Kimlikleri didiklemenin” kime faydası olmuş.
Bilen varsa, bana da söylesin.
Bu Dünya’da, didişmeden, kavga etmeden ve de savaşmadan yaşamak kadar güzel bir şey var mı?
Hadi söyleyin!
Ben;
İnsan kimliğim dışında, başka hiçbir kimliğe sarılmıyorum ve sığınmıyorum.
Ben insanım.
Bu kimlik yeter bana.
 
Şuayipodabasi…
12.09.2009/Yenice/Çanakkale
 
*Ben bu yazıyı 12.09.2009 tarihinde yayınladım. Tartışma konusunun tam ortasında bir yazı olduğundan tekrar gündeme aldım. Hoşgörünüze sığınıyorum. Ş.ODABAŞI