İmandan Bir Nurdu Şule Yüksel
Şenler Kardeşimiz

İmandan bir nurdu Şule Yüksel
Şenler kardeşimiz. Şule Yüksel Şenler 29 Mayıs 1938 tarihinde Kayseri'de
doğdu. 1960'lı yıllarda gazete yazıları ve konferanslarıyla ün kazanmıştır. Aslen
Kıbrıslıdır. Küçükken ailesiyle birlikte İstanbul'a göç etti. Öğrenimini
ortaokul ikinci sınıfta bıraktı. Bir terzinin yanında çalışmaya başladı. Bu,
onun ileride kendi başörtüsü modelini yaratmasına yol açtı. 21
yaşında gazetecilik yapmaya başladı. 1965'te tesettüre girdi. Yeni
İstiklal gazetesindeki yazıları nedeniyle hakkında davalar açıldı.
Anadolu'yu dolaşarak verdiği konferanslarla tartışmalar başlatmıştır. Onu
taklit eden genç kızların başlarını aynı şekilde örtmeleriyle bu tarz örtü
şulebaşı olarak anılmaya başlandı.
Hür Söz, Yeni İstiklal, Babıali’de
Sabah gazetelerinde kadın sayfası yaptı. Bugün gazetesinde 1967-71'de köşe
yazarı idi. Seher Vakti dergisinin başyazarı oldu. 1971'de hapis yattı. ŞULE
YÜKSEL ŞENLER'İN ESERLERİ
Gençliğin Izdırabı
Hidayet
Bize Ne Oldu
İslam'da ve Günümüzde Kadın
Duyuşlar
Her Şey İslam için
Uygarlığın Gözyaşları
Huzur Sokağı
Kız ve Çiçek
Sağ El
Bir Bilinçli Öğretmen
Yılanla Tilki
Başörtü konusunun eğitimli Müslüman
kadının hayatına girmesine vesile olan, gerek yazıları gerekse konferanslarıyla
1960 ve 1970'li yıllara damgasını vurdu.
Huzur Sokağı romanıyla tüm zamanların en çok okunan yazarları arasında
yer alan Şenler’ in hayatını konu alan kitabın ilk baskısı 2006'da yayınlandı.
Karanlıktan sonra, nur çıkar
aydınlık vardır, Mevla’mız böyle söyledi bizde böyle bildik. Her karanlık
dönemde, o karanlığı aydınlatan bir ışık meydana çıkar, İşte Şule Yüksel
Kardeşimiz de o dönemlerde karanlığı gönlü ile gönlünde taşıdığı imanla
aydınlatan bir kardeşimizdi.
Yüce Hak Mevla, bizi anne karnında
karanlıkta yarattı da sonra rahmetinden ekleyerek nurunu saçtı, zalimler de bu
nurla doğan insanın dünyasını karanlık etmek isterken, imanı gönlüne alan önder
olacak nurlu insanın gönlüne önder olacak iman nurunu serperek önder yaptı
Rabbim, başörtü Allah’ın emridir, bunu önemsemeyen Ebu cehiller çıkınca, Şule
Yüksel Kardeşimiz gönlündeki imanın nuruyla yola çıktı, bu nuru gönüllerimize
serpti. İnsan gönlü imanın nurunu kaptı mı mana denizine yüzer manayı kapar, bedene
sığmayan bu manayı insanlığa sunarak manalı olmanın hakkını verir, kardeşimize bu
hissede payına hapislik düştü, yattı, zaten Müslüman için dünya bir hapis hane
değil midir diyerek…
Rabbim imanın derdine düşen yollara
düşen imanlı kullarının içlerine, önüne ön olmayan sıfatlardan, bilgiden,
nurdan, cömertlikten inciler, mücevherler yerleştirir bunu yaşayarak öğrendik kardeşimizin
hayatından. Hayatını gençliğe ve insanlığa adayan kardeşimizi bu uğurda
hayatını feda etti.
Bilginin haddi sınırı yoktur, anlaşılmasın
diyerek iman hayat bunu bizden reva gören o zalimler pek azını bilmemizi
istemezken o yıllarda, Rabbim kardeşimizi içimize göndererek bizlere sanki yüz bin
tadımlık bilginin kapısını sizlere açtım verdim diyerek, etrafında topladı, genç
kızlarımıza değil biz erkeklere de şuur’lanma imanla bir arada olmanın kapısını
açtı kardeşim, Rabbim cemali ile karşılayarak Peygamber efendimize komşu
eylesin, başımız sağ olsun.
Mehmet Aluç
Vefalı yüreğiniz dert görmesin ağabeyim. Günün seçkisini kutluyorum. Selamlarımla
Teşekkürler ederim kardeşime,sağ olun var olun,selamlarımla.
Gün seçkisini kutluyorum kardeşim saygılarımla...
Teşekkürler ederim kardeşime,sağ olun var olun,selamlarımla.
Seçki kuruluna teşekkürler ederim.
Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah yüreğine sağlık kardeşim saygılarımla...
Allah razı olsun kardeşim,selamlarımla.