Hepimiz Bu Toprağın Açan Bir Gonca Gülüyüz, Açtıkça Âlemi Kokusuyla Saran Rengi İle Renklendiren.
               gonca gül ile ilgili görsel sonucu 


Geçmişin değerini bilerek, yarınları kurmanın telaşıyla gönlünde yarınlara yürümenin ateşiyle heyecanını taşıyanların yaşadığı günlerin satır satır kalemle yazıldığı bir gündü, kimisi için vasat, bu günü yaşayanların geride bir iz bırakıp bırakmanın telaşının yaşanmadığı bir günün ertesi günüydü. Yapayalnızlığı koynunda yaşatanların farkına varamadığı, aşkı koynunda taşıyarak âleme gülleri dikenlerin, yalnızlığı yaşayanların yalnızlığını fark ettirecek günün ertesi günüydü. Şöyle bu günü bir tasvir edin gönlünüzde sonra gözlerinizle seyredin, gülümsediğinizi fark ediyorum.


Hepimiz bu toprağın bir gonca gülüyüz, açtıkça âlemi kokusuyla saran rengi ile renklendiren, oysa az önce bu gonca gülleri dermeye gelen, niyeti kötü olanların çok yaşadığı bir feryat figan ile dolu bir âlemin içinde, onlara sessiz kalarak yok olmaya seyirci kaldığımızın sancılı gününü de seyir edin gözlerinizle, işte gözlerinizde akan sancılı gözyaşlarınızla acını fark edebiliyorum sizin gibi. Şimdi silin bu sancı ile akan gözyaşlarınızı, gülümsemeye devam edin.
 
Erisin dağların karı açan gönlümüzdeki gülümsemelerin sıcaklığıyla, güneş değil mi gönlümüz bizleri sımsıcak ısıtan ve gülümseten… Mezarlığa dönmesin diye gülümseyelim gülümsetelim, elimizde gelen bu olmalı yıkmak yakmak değil, bakın şöyle bir tarihin içine yakanlar yıkanlar nasıl ne isimle nasıl anılıyor, adı sanı kalan var mı? Ya Zalim ya despot, ya eşkıya, ya şerefsiz, adı sanı duyulunca midelerin bulandığı bir ad ve san! Oysa bir Ahmet Arvasi, Mevlana, bir Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, nasıl gülümseten gönül sıcaklığıyla tebessüm edilerek anılıyor hem de çiçeklerin kokusu etrafı sarıyor isimleri anılınca!


Bir hayal kurdum gülümseyenlerin çok olduğu bir âlemde, çalındı gönül kapım gülümseyenlerin gül kokulu bakışıyla. Selamlarımla.


Mehmet Aluç