Gönülde Sevmeyi Çıkardıktan Sonra Geride Bomboş Bir Hiçlik Kalır!
 


  Yazıma Gülüm Çamlısoy kardeşimin enfes satırlarıyla başlamak istiyorum.
“Korkarak yaşamak bu olsa gerek: önce sevdiklerin seni terk ederken sonra da sen her terk edileni severken.“

Kardeşim Gülüm hanımefendi sevginin yok olması adına korkuyor haklıda. Aşkın gönülde bıraktığı bir gülümseme gibi açan çiçekleri kadar güzel bir söz, kardeşimi bu güzel sözünden dolayı tebrikler ederim. Her ne kadar terk edenler unutsa da inkâr etse de sevmeyi insan unutmamalı vefa adına insanlık adına var olmanın güzelliği adına gülümsemelerin parıltısı adına…

Gönülde sevmeyi çıkardıktan sonra, geride bomboş bir hiçlik kalır! Hiçlikte yokluktur, bizi var eden yaratan Âlemlerin Rabbi bu gönlü yani kalbimizin içini sadece sevgi ile doldurmamız için yarattı ve ölürken de Ahirette sorguya çekerken, suratımıza sıfatımıza bakmayacak buraya bakacak, yaşarken günde binlerce defa yokladığı kalbimizin içine bakacak…

Kardeşimiz yazısında bizleri sevgi adına ufak ufak gülümseterek sevginin güzelliğinden söz etmeye devam ediyor.

“Hürmetle yetiştirdiğim çiçekler anne dokunuşu ve kokusuyla büyüyorlar öncesinde bülbülün dahi gelip konduğu kurak dallar ansızın çiçek açıyor. Aşkın büyüsü bu ve dokunulmazlığında aşkın aslında her dokunduğunu ihya ettiği...”

Böylesine güzel yazıları okumaktan haz duyarım. Gönül bu onun içini çöplerle doldurmaya hakkımız hiç yok, bununla Rabbimiz bizi hesaba çekecek, içinde cennetten gelen gülümsemeler olması gerekirken, nasılda içindeki nefret kin kıskançlık ihanet çöpleriyle Rabbimizin huzuruna çıkacağız ki, Rabbimiz yaşarken günde yüzlerce kez burayı ziyaret kontrol ederken…

Gülümsemeler coşkuyu var olmayı görünmeyi insan olmayı bize sağlarken, bizim hala görünmez yapan gönüllerde silen, nefret kin, kıskançlık, ihanetle, kifayetsiz yıkıcı sözlerle yaşamamıza yaşamak demek abesle iştigaldir! Karanlık satırların arasında karanlığa baka baka kör olan gözlerimiz, aydınlığı görünce haliyle bakamayacak kaçacaktır!

Bu sessizliği hayra yormak bence aptallıktır, susması gereken yerler bellidir yeri gelince susarsın, böylesine susarak gönül kapısını kapatarak var olunmaz, yoklukla yok olunur ancak!
 
Söyle ey gönlümle dilim gülsünler diye bir şarkı bir şiir
Silinsin gönüllerde birikmiş kapısının önündeki kir
Sen aşksız sevgisiz kalırsın ben gibi fakir
Gönülde sevmenin yok bir diyeti verdikçe coşturur sevap birikir
Vermeden beklenilirse birikir kir nefret ihanet, hani gülümseten fikir

 
Herkesin gülmesi güldürtmesi temennisiyle yazıma son verirken gönülden Gönül’e gülümsemelerle yollar açmamız dileğimle selamlarımla.
Mehmet Aluç