Card image cap
... gi̇bi̇ olmak i̇sterdi̇m

 

… GİBİ OLMAK İSTERDİM

 

Kan kardeşim olsun isterdim,

bütün insanları.

Dört bucak evlerde,

yoksulluk kovalayıp sonrada

nefesimin süt kokmasını isterdim,

bir çocuk gibi

 

Bir Koç Köroğlu olup

Bir Dorutay’a binip

Yüksek yüksek tepelerde dolaşmak isterdim

Bir Ümit Kaftancıoğlu gibi

 

Fırat’la Dicle boyunda koyunla kuzunun

Toroslardaki kayalarda özgürlüğün tırnakları

Yörük kızının gözlerinde yeni doğmuş keçi yavrusu

Ardıç kuşu alageyik güvercin mesela

Zirvesinden dağların

Denize bakmak isterdim

Bir Fikret Otyam gibi.

 

Kara bahtımın kara çadırında

kor ateşler önünde

Kara sevdaların elinde

kara kara sevda büyüten

Fırçasını yediğimiz hayatın tekmelerine inat

Bir kerecik olsun

Karadutum çatal karam

Demek isterdim

Bir Bedri Rahmi gibi.

 

İnce ince sitemlerini

 Kendi yüreğine fısıldayan

Hayatın kötü (h) islerinin kara bahtına bulandığını

Bir kara çadır

hiç dert etmeden

haksızlığa bir filinta

 İnceden ince bir Mehmet

Avuç içinde suyu sıkılmış bir taş

Sadece Çukurova olmak isterdim

Bir Yaşar Kemal gibi.

 

 

Balıkları sütle değil

Domuzları patatesle hiç değil

İnsanları sözle asla değil

Beslemek isterdim bütün canlıları

ayırmadan kardeşçesine.

 Atbaşı gibi uzanan Anadolu’yu beslemek isterdim.

Savaşlara kafa tutmak!

Büyümeyen çocukları unutmamak!

Bulutların insan değil!

Böceklerin bile öldürülmesine

Karşı durmak isterdim.

Sevdalar büyütmek isterdim.

Varna önlerinde

Elimle dokunmak geçen gemilere

Bir Nazım Hikmet gibi.

 

Puştun hakkını dibine kadar sokmak!

Zulalarını dağıtmak paslı yarasa gönüllerin.

Komşunun tavuklarına günaydın demek.

Otuzüçbin kere insanları sevmek.

Soğan kokulu karanfilleri sigaralamak.

Prangalara vurulmuş sevdaları,

eskitmeden yaşamak isterdim

bir Ahmet Arif gibi.

 

İki telli bir zımpırtının peşine takılmak.

Karakışta yeşil yaprak,

Koçero’nun postal pençesi,

Allah Allah giden ananın gözyaşı,

Denizlerin mavi yosunlarında bir Yunus,

Dengeleri çıldırtan,

Saçlarında kuş ormanları…

Fırat’ın boyu kadar bir şiir,

Geceye selam gönderen orman uğultusu,

Bir Hasan Hüseyin olmak isterdim.

 

 

Geçmeyen günlere inat, günleri çoğaltan.

Denizi gökyüzünde arayan.

Leylim ley yaşamaktan vazgeçmeyen.

Bir Yusuf kaderine isyan eden.

Ölümlerle büyüyen faili meşgul.

Öldürüldüğünde ölümsüzlüğe bulaşan,

bir Sabahattin Ali olmak isterdim.

 

Şerefsizlere, namussuzlara kızıp susacağıma!

Yüzlerine küfür bağırmak isterdim çoğu zaman!

Bir Can Yücel gibi.

 

Kendim olmak isterdim.

penceresi açık kapısı kilitsiz,

doğrulara yeni doğrular aramayan,

algılara aldırmayan,

aklının süzgecini kullanabilen,

örümcekle akrebin sadece hayvan olmadığını,

çiyanın suçsuzluğunu kanıtlayan…

 

insanın, insanlığının

ne tehlikeli yaratık olduğunu bilen,

gürül gürül su, dağlarda duman.

Yağmurların bulutu,

turnaların sesi,

Bir adamın hoş bakışı,

Bir kadının iç çekişi,

Bir kızın hevesi,

bir çocuğun nefesi,

olmak isterdim.

 

Bir damla su

Bir nefeslik hava…

Olmak isterdİm.

En önemlisi!

Unuttukların cebimde…

 

Beni ben yapan,

bir kaç doğru adam olmak isterdim.

Birkaç doğru adam!

 

 

Şuayip ODABAŞI

19.04.2019/Kepez