Ey Vadimdeki Solan Çiçekler!

 
Ey vadimdeki solan çiçekler ben gibi soldunuz
Ey gönlümde akan pınarlarım ben gibi kurdunuz
Meyve vererek sallanan dalarım kırıldınız
Yaşarken sanki kendi sonumu mu hazırladım
Yoldaki işaretleri görmeden acılara mı koştum
 
Akort edemiyorum gönlümü düşerken hazanlara
Yazın terennümleri vardı neden attın uçurumlara
Ah bir bilsem, bir varsam güzel atılan adımlara
Hayrete düşürmeyen yollara varsam sarılmalara
Yaşarken sanki kendi uçurumu mu hazırladım
Yoldaki işaretleri görmeden sancılara mı koştum
 
Yürüdüğüm kulvarlar da nasıl geçsin zaman
Ördüğüm bulvarlar yıkılıyor gönlüm viran
Düş dedim düşe yattım düşerek uyandım
Yaşarken sanki kendi kuyumu kazdım
Yoldaki işaretleri görmeden sağa sola saptım
 
Yağmur damlaları gibi ey aşk gönlüme damla
Bitir sil ayrılıkları hazanları geçir haydi sil zamanla
Bereket yağmurları gibi yağ gönlüme son ver kuraklığıma
Yaşarken sanki kendi oyunumu oynadım
Yoldaki işaretleri görmeden yanlış yola vardım
 
 
Çok istediğim gönülden hissederek ağlamayı
Ağlamak gitti zoruma kucakladım kaçmayı
Kaçmaktan yoruldum artık seçtim anlamayı
Yaşarken sanki hep geriye adım attım
Yoldaki işaretleri görmeden yoldan uzaklaştım
 
Yolda önümü okunan ezanlar sanki kesti
Düşüncelerimin sonucunda kazandığım yeisti
Hak Mevla’m son anda uçuruma düşmeden yetişti
Yaşarken sanki hep doğrulardan kaçtım
Yoldaki işaretleri görmeden fani olana sarıldım
 
Saba rüzgârıyla anlatıyorum sizlere sancılarımı
Yârden yârene esemiyorum atamazken adımlarımı
Bir kumru gibi ötemiyorum ötelere açamazken kanatlarımı
Yaşarken ölüme doğru adım attım anladım
Yoldaki işaretleri görmesem de sonunda tabuta sarıldım
 
Bu yazdığım son şiirim olsun harabelere özlemlerle varamadım
Yolların çukurunda patinaj yaparken bitsin kıvılcımlarla yorgunluğum
Varmak başka baharlara kaldıysa düşlerimde şahlanış kalsın
Bağlanmış gözler tıkanmışsa kulaklar seslenmek faydasız
Acı sancı ıstırap veriyor varamamak anlatamamak kalsın
Kalsın da sunayım hatırlatan unutmayan Rabbe duamla
Sevinçle boğulacağım anlar gelene kadar muradımı versin
Mehmet Aluç