Çok Mu Fazla Hayal Kuruyorum? Çok Mu Fazla okuyorum ve Düşünerek Yazıyorum? Hayal Kurulmadan Hayatın Zevkine Varılmıyor Bir Meşguliyet İçinde Gönül Diri Tutulmuyor!

Çok mu fazla hayal kuruyorum? Çok mu fazla okuyorum ve düşünerek yazıyorum? Hayal kurulmadan hayatın zevkine varılmıyor bir meşguliyet içinde gönül diri tutulmuyor! Hayatın var olmanın farkına varılmıyor hayali yalnızca kendim için kurmuyorum bu hayalleri, kendim için kursam sıradan alelade bir düşünme olacak ki buda insana yakışmaz! Korona yok olmuş, korona çıktı diye sevineler yok olmuş, hayat yaşanılır bir hayat olmuş, bizler bir arada birbirimizin mutluluğu için çalışırken bir arada yaşamış olmasını hayal ediyorum… İnsan yazmadan da, gönüllere varmak için bir başka yolda bulamıyor! Anlatmak derken kendimi hiç değil! Mutluluğun var olma nedenine ederine, değersizlikle var olan anlamına anlamsızlık katanların edepsizliğini anlatmak, mutlu olmamız gerektiğini savunarak, mutlu olmamız gerektiğini haddini bilmeyen hadsizlerin, hadsizliklerini hep birlikte yok etmemiz gerektiğini söylerken, gözlerimizdeki o mutsuzluğu silebileceğimizi söylerken… Sizlerin de gülümsemek mutlu olmak için bu duyguya benim gibi hasret kaldığınızı tahmin ederek yazıyorum.


“Dip köşe temizliği de imandandır. Bugün edebi cümle dağarcığımı kilitliyorum. Yazlık cümlelerimi bir poşete koydum kışlıkları yerleştiriyorum. Hiç öyle lafı kanadından yakalanmış sinek gibi uzatmayacağım. Bazı kafalar öyle midemi bulandırıyor ki onlarla uğraşacağım zamanı sineklerin ölmemesi için alternatif tıbba katkıda bulunmaya harcarım o derece. Esra Elönü (Star Gazetesi Köşe Yazarı”
 
Kardeşimle aynı duyguları taşıyorum ve bu yönde yazıyorum. Tahmin etmek doğruya yakın olsa da, duyguda tahmin olmaz hissedilir, eğer bu hislerimde yanılıyorsam, bana daha doğru olan hisleri bir söyleyen mutlaka çıkacaktır diye umutla bekliyorum. Oysa yolda ne çok bekleyen varken, sizlerin bana doğru gelmek yerine o yolda bekleyenlere doğru gitmenizi, daha sonra bana uğramanızı da istiyorum. Benden önce insanlığın hizasını yönünü bozanların çıkarı uğruna insanı bozuk para gibi harcayanların hizaya gelmesi edebini takınarak ya edeple yaşamasını yoksa böylesi edepsizlikle ona yaşam hakkı tanınmayacağını söyleyerek hayatla göbek bağının kopartılmasından sonra, bana dönmenizi istiyorum, benden önce biz lazım bize, ben size lazım değil. Önce biz olalım diri olalım can cana yan yana olalım gerisi zaten kendi elleriyle Rabbim yardımıyla onunla beraber olmanın güzelliğiyle şerefiyle gelir…
 
Kul Mehmet’im budur arzum meramım
Bu güzel duyguları bilir bununla yazarım
Fazla değildir eksiktir bilirim dilde kelamım
Duygusuz hissiz insansız ben nasıl yaşarım
Bazen ağlar bazen güler sizin yanınızda koşarım
 
Yıkalım derim varsa insanda ki nedensiz kaprisi
Yoksa bir ömür bitmez biz insanın bu hapsi
Kim hangi çılgın hapis edecekmiş var mı bunun kapısı
Bu kapıdan bu niyetle girenin kör edilmez mi bakışı?
Bazen ağlar bazen güler sizin yanınızda koşarım
 
Benim ki Rabbime bir niyaz ya da münacaat yani yalvarma… Bu işin nereye varacağını Allah (C.C.)'tan gayri kimse bilemez, Rabbim hakkımızda hayırlısını versin ve nasip etsin inşallah, vesselam, selamlarımla.
Mehmet Aluç.