Buzdan Bu Mevsimlerim
Sırakayalar Şelalesi'nde buzdan şölen
Buz kesen mevsimlerin içinde yürüyorum
Üşümekten ziyade düşüm yok arıyorum
Severken kayboldular hangi mevsime gitti
Önüme çıkan yoktur bunu soramıyorum
 
Sudan sebepler vardı ikimizi de boğdu
Bundan dolayıdır ki bu gönlümde soğudu
Gönlümün çatısında özlem var beni vurdu
Önüme çıkan yoktur bunu soramıyorum
 
Aşkı serdim önüne yokluk saydı neden?
Yanımda az dururken kayboluverdi birden
Saltanatını yıktı yaraladı derinden
Önüme çıkan yoktur bunu soramıyorum
 
En çok kendimle kaldım kendimle çok çatıştım
Düştüm yollara böyle ummanlara karıştım
Sanmayın bu çıtamı yükseltmeye çalıştım
Önüme çıkan yoktur bunu soramıyorum
 
Gök kubbem özlemimle heveslerimle dolsun
Heveslerim özlemi alsın için doldursun
Gönül sarayıma da hak eden yâr otursun
Önüme çıkan yoktur bunu bulamıyorum
 
Kanar kalem yazarken dokundum bir hevesle
Mutluluğu yaz dedim aldığımız nefesle
 Parçalayalım sıkar yaşanmaz bu kafeste  
Önüme çıkan yoktur bunu soramıyorum
 
Gecenin küfüne baktım kendi yüküme baktım
Gecenin küfü kadar değilmiş yüküm şaştım
Teptiğim kapılar boş çıkınca hoşlanmadım
Önüme çıkan yoktur bunu soramıyorum
 
Tüttürdüm geceye bildiğim türküleri
Yalın ayak yollarda aşarken dereleri
İstedim olsun cennet gönlümün bahçeleri
Önüme çıkan yoktur bunu soramıyorum
 
Kul Mehmet’im üzülme gönlünü dikiş tutar
Yazılacak çok şey var yazdıkça ömrün uzar
Buzdan bu mevsimlerim acılarımı yutar
Önüme çıkan çoktur ben hala yaşıyorum
Mehmet Aluç