Birkaç Mısra Şiirin Anlaşılması İçin Tahlille Gülümseme Çabam.1

EDEBİYAT

Okurken şiirleri manasının derinliğinden anlatımın hoşluğundan başım dönüyor bir hoş oluyorum, gönlümü mana ile sevinçle mutluluklar kaplıyor. Bunu kendi düşüncemle açıklamaya çalışırken, sizlerin de aynı tadı tatmasını hissetmesi için birkaç fikir düşünce ekleyerek anlatmaya çalışacağım anladığım, anlatabildiğim kadarıyla. Buna yorumla katılmanızı sizden de beklerim. Âşık Ruhsatının eserinden bir iki satırın muhteşemliğine hayran kaldım, gerçi her mısrası muhteşem, yazının sonunda şiirin tamamını yazınca sizde hayran kalacaksınız.
 
“Haraba yüz tuttu bezm-i gülistan
Yayla belli değil yurt belli değil”
 
Güzel olan gül bahçesini harap olmaması için sahip çıkmazsan, ok gibi fırlatır atarsan, harap olmuş viran ile terk edilmişliğe, o zaman ne yaylamız yayla olur ne yurdumuz yurt olur, bunca kurumuş dikenlerin sarılmış olduğu, dünya dediğimiz gül bahçesinde, ne de yaşanacak toprak parçası kalır ne nefes alınacak bir köşe!
 
TAŞLAMA
 
Bir vakte erdi ki bizim günümüz,
Yiğit belli değil, mert belli değil
Herkes yarasına derman arıyor,
Devâ belli değil, dert belli değil.
 
Fark eyledik ahir vaktin yettiğin,
Merhamet çekilip göğe gittiğin,
Gücü yeten soyar gücü yettiğin,
Papak belli değil, börk belli değil
 
Adalet kalmadı, hep zulüm doldu,
Geçti şu baharın gülleri soldu,
Dünyanın gidişi acayip oldu,
Koyun belli değil, kurt belli değil.
 
Başım ayık değil kederden yastan,
Ah ettikçe duman çıkıyor baştan,
Harâba yüz tuttu bezm-i gülistan,
Yayla belli değil, yurt belli değil.
 
Çark bozulmuş, dünya ıslah olmuyor,
Ehl-i fukaranın yüzü gülmüyor,
Aşık Ruhsatî dediğini bilmiyor,
Yazı belli değil, hat belli değil...
 
Ruhsati
 ( 1856 - 1899  )
 
Bezm: Yayın kirişini çekip, sonra salıverme. Bir şeyi diş ucuyla ısırma.