Bağdat Sorulmaz

Aşkın verdiği bir baldır olmaz ki zehir
Balı zehir edene mutluluk olmaz yâr
Zehir sunan zehriyle zehirlenir bilmez
Âşık yolu bilir aşığa sorulmaz Bağdat
Yitik olanı arayan bulmaz var olanı
Kin nefret sahibinde ar arama bulunmaz
Bu âlemde aşksız tatlı alınmaz bir nefes
Âşık yolu bilir aşığa sorulmaz Bağdat
Biraz önce demin kollarımdaydı
Ayrılmayacağız diye etmiştik yemin
Şimdi gittin oldun ellerin sen neden
Âşık yolu bilir aşığa sorulmaz Bağdat
Dedim aşkı örelim gönlümüze
Hasreti ekledik sözümüze hediye diye ne diye
Vuslat yerine hasret düşlerimize girdi
Âşık yolu bilir aşığa sorulmaz Bağdat
Provasız hasreti yaşadık olsaydı bir provası
Gidişine alışırdım belki acısı çok az olurdu
Çekildi sanki her yerde el etek suskunluk bundan
Âşık yolu bilir aşığa sorulmaz Bağdat
Her ne söylersem söyleyeyim seni kaybettim
Bu çok zor yıkıyor beni günden güne
Tırnaklarımla geceyi sabaha çıkarıyorum
Âşık yolu bilir aşığa sorulmaz Bağdat
Gülveren’im dokundum sazın tellerine
Uzandım erişemedim ellerine yârin
Gittin yar oldun birilerine sen elin
Âşık yolu bilir aşığa sorulmaz Bağdat
Mehmet Aluç-Gülveren
Adaşım güne düşen şiirinize tebrilerle, saygılar selamlar sunarım.
Sağ olasın var olasın adaşım,selamlarımla.
Şiirimi seçkiye değer bulup güne düşüren Edebiyat yolu seçki kuruluna GÖNÜLDEN teşekkür ederim selamlarımla.
Gün seçkisini kutluyorum saygılarımla...
Teşekkürler ederim,Melek hanımefendi kardeşim,selamlarımla.
Mehmet hocam aşığa bağdat sorulmaz çok doğru aşık zaten serkeş olur barudi dumanlar sarar sol yanını.... güne düşen şiiri ve usta kalemi kutlarım selam ve saygılarımla
Sana gönülden katılıyorum kardeşim,sağ olasınız var olasınız,selamlarımla.
Güne düşen güzel şiiri ve değerli şairimizi gönülden kutluyorum. Saygılarımla
Teşekkürler ederim Ayşe hanımefendi kardeşim,sağ olun var olun,selamlarımla.