Aynı Kalemle Yazan Kalem Dostlarının Çabasında Güç Almak Yanlarında Olmak Gülümsemeleriyle Gülmek
Bir bir düşerken beceriksizliklerimden dolayı çukurlara, arkamda bıraktığım heceler sözler beni topluyor bir bir gülümseterek, ne mutlu bana geride bir bir toplayan hece sözleri dizeleri bırakmayı Rabbim nasip ettiği için.
Aslında
yazmak bir güçsüzlüğümken Rabbim güç verdi yaz dedi kulum, çok şükür yardımıyla
yazdım, şaştım kaldım! Kendimi ifade edemezken, ifadelerin sarayında gönül
tahtına oturttu Rabbim şükürler olsun!
Bu kadar büyük lütuf beklemezken, Rabbim lütfu ile deryalara saldı gez
dedi yazmanın gönüllerin cennet bahçelerinde! Şükür…
Her zaman
otururken oturmayı beceremeyen bu defa gönüllerin tahtına Rabbim oturttu, bak
yaz dedi, şükür az çok yazdım hem de enginleri aştıran Rabbimin keremiyle…
Meyilli olmak Rabbimden istemek gönüllü olmakla başlıyormuş anladım…
Ben kalemi
bir tahta parçasından bir kömür parçası sanırken, ne kadar körmüşüm! Bir derya
deniz cennet bahçesi, gönüllerin merkezi gülümseten bir edebiyattan çiçek, bastırarak
yazınca parçalayan yırtan bir araç! Bir yolculuk ki çıkmaya istekli, varmaya
meyilli varamazsa da yolda geride gelenlere bayrağı devir eden bir, emanet
sadık bir dost…
İdrak etmek
farkına varmak ne kadar güzelmiş! Tüm güzellikleri içine alarak yutan tekrardan
daha güzelini meydana çıkaran! Aynı kalemle yazan kalem dostlarının çabasıyla,
güç almak yanlarında olmak gülümsemeleriyle gülmek, idrak etmekmiş anlamakmış
farkına varmakmış, fark ettiren Rabbime şükür… Emsali olmayan bir hazine, harcadıkça
bitmeyen bir hazine dostluk, cennet bahçesinde gezinmekmiş, en büyük kazancım
bu oldu bu ömrümde, gerisi boşmuş vesselam, selamlarımla.
Mehmet Aluç