BELİRSİZLİKLER ÇIKMAZLAR HASRET ÂŞIK İÇİN BİR ŞEY İFADE EDER Mİ?
 

aşk ile ilgili görsel sonucu


Sakın, sakın benim seni sevdiğim kadar sevme 
Dayanamazsın nefessiz kalırsın
Kaybolursun gecenin zemherisinde
Yok olursun bensizliğin girdabında 
Sığmaz özlemin acı çeken yüreğine
Belki de çığlık çığlığa ölümünü dilersin
Sakın, sakın benim sana sevdalandığım kadar sevdalanma
Suskunluğa bürünür gem vurursun çaresiz diline
Anlatamazsın ruhunda kopan fırtınaları
Boğulursun kelimelerin sessizliğinde 
Yalnızlığın yağlı bir urgan gibi dolanır boynuna
Hasretin koynunda çaresizce tükenirsin
Sakın, sakın benim senin için yandığım kadar yanma
İsyanların karışır gecenin karanlığına
Hatıralar karabasan olur biner omuzlarına
Dermansız kalır taşıyamaz yorgun gönlün
Uyumak ve bir daha hiç uyanmamak istersin
Sen bunların hiç birini yaşayamazsın
Çünkü istesen de benim gibi sevemezsin
Böylesine sevmek ağır gelir senin yüreğine
Sözde değil özde sevmek yürek ister
Ayşe KARADENİZ


Ayşe hanımefendi kardeşimiz ne güzel açıklamış, hasretle kalan sevgilinin aşkla olduktan sonra hasretin bir faydası olmadığını, sadece sevdiğinin hasreti çekmemesini ister, hasret bana hafif gelir sana ağır gelir ey sevdiğim derken, aşkın güzelliğini hece hece gönlümüze aşkı hissederek gönlümüze işliyor kardeşim, teşekkürler ve tebrikler ediyorum kardeşimi gönülden.


Melek Tiryaki hanımefendi kardeşimizde aşkla yaşarken sevdiğine hasret kalan insanın duygu ve hislerini çok güzel ifade etmiş, aşkla severken hasretle kalsa bilene “Ayağıma görünmez prangalar vursalar da, yüreğime kim vurabilir pranga. Sevmek duyguma kim engel koyabilir.”


Derken aşkla sevmelere, ölüm hariç Mevla’nın yardımıyla kimse engel olamaz diyor, haklı aşkı gönderen Yüce Mevla’dır, sevdiği o eşsiz kuluna, birazda hasretle imtihan ederek, kulunun aşka olan hisleriyle bakışını duruşunu izliyor… Kardeşimiz bu duyguları ve olanları hissederek bu eşsiz eseriyle aşkı ve hasreti anlatıyor, teşekkürler ederim kardeşime. Buyurun okuyalım.


“En güzel en mutlu günlerim, çocuklukta kalan dünlerimdi, çok gerilerde kaldı tek hatırladığım gülen yüzlü çocukluğum, gülmeyi seviyordum tokat bile yedim dayımdan gülüyorum diye, ruhu şad mekânı cennet olsun... 

Hiç tasa etmedim maddi yokluğu, dostun, arkadaşın sevginin yokluğu kadar. 

Kimsem dediklerim yoksa hiç bir şeyin anlamı bende yoktu.
Para sevgi alamaz ve veremez, sevgiyi verir insan insana sevgi karşılığında...

Ve kaybettiğim yaşanmamış düşlerimde, yitirdiğim masum çocukça gülüşlerim...
Bu hayatta benimde yaşamak istediğim çok şey vardı elbette... 
Bazen inişli çıkışlı, bazen de ağlamaklı gülüşlerimde saklı kaldı hayallerim.
Mutluluk dâhil her şey yarım kaldı, umutları çalınmış ruhumda! ...

Ve sadece gizemli iç dünyamda yaşandı ve bitti kıymet verdiğim her şey.
Yaşadıklarım anı oldu, yaşayamadıklarım ukde kaldı nemli gözlerimde.
Kendimi sonsuz bir boşluğa bıraktım ve sabırla zamana sarıldım.
Kim ya da kimler sebepti yüreğimdeki hıçkırıklara gözümdeki yaşlara.
Sevenler kıyamazdı, kıydırmazdı kıymazdı...

İçimdeki feryatların yankısı çarptı iç dünyamın hüzünlü duvarlarına.
Oysa ben; Yarınların mutluluk getireceğine inanarak, 
Her gün umutla huzurla açmak istiyordum, gözlerimi sabaha...
 
Ama yarına yoktu kuracak hayallerim, bom boştu artık kalbimde ellerimde.
Şimdi son bir kez daha yokladım kendimi.... Neyim var ki diye.
Koskoca bir hiçle çarpıştım taş duvardı sanki içimde... Gözlerim boşluğa bakarken, kalabalıklar içinde yapayalnız ben varım sadece! 
Çok kez konuşmuştum kendimle sabahlara kadar, gecelerce... 
Konuşuyorum yine... Soruyorum kendime, ben nerede yanlış yaptım? Diye...
"Tek istediğim her şeye herkese rağmen, ruhumla ben olabilmekti'' aslında...
Ansızın koptu fırtına, kalbimi viran edip gittin ya, döndüm şaşkına.
Aklımı değil hep yüreğimi dinledim, yine yüreğimdir dinlediğim canım yansa da.
Kavga ediyor yüreğim aklımla, umut biriktiriyor sabahlara.
Diyor sabırla bekle, dediği kadar sevdiyse dönecek elbette sevildiği yüreğe...
Sevdim sadece sevdim diyor bir kere, dünya ötesi mahşerine.
Ne laftan anlıyor aklım, nede ruhumla yüreğime söz geçmiyor işte...
Ayağıma görünmez prangalar vursalar da, yüreğime kim vurabilir pranga.
Sevmek duyguma kim engel koyabilir.
Gerçekten ölümüne sevenler, hayat sensin diyenler hayatından vazgeçer mi?
Merak ettiğim bir şey var, ben öyle biliyorum gerçek seven gitmez değil mi?”
16 /08/ 2019 
 M.Tiryaki

Devam edecek inşAllah
Mehmet Aluç


Not:Şiirleriyle yazıma mana anlam katan kardeşlerime teşekkürler ediyorum.