
Artik i̇nsanlarin beş duyusu yok
ARTIK
İNSANLARIN BEŞ DUYUSU YOK
İnsanların
artık beş duyusu yok!
Kulaklar,
işlerine gelen sesleri duyuyor. Çocukların çığlıkları duyulmuyor.
Derileri
manda derisi gibi dokunsanız da tepki yok.
Gözleri boş
boş bakıyor. Beleş bir şey olursa faltaşı gibi açılıyor. Filistinli çocukları
görebilenler yok. Siyasetin pisliklerini görenler kör numarası yapıyor.
Burunlar,
mevlit yeri tespitinde. Beleş yemek için yemek kokusu peşindeler birçok kişi.
Haliç değil, artık okyanuslar kokuyor. Herkes keskin parfümlerle pislikleri
kapatıyorlar.
Dillerimiz,
hiçbir şeyin tadını almasa da, yalakalık olsun diye kokuşmuş her şeyi lezzetli
diye haykırıyor. Dilimiz konuşurken kelimeleri yağlı yemiş gibi kaydırarak
yanlış söylemekten zevk alıyor. Yanlışlardan yararlanıp besleniyor.
İlkokul
çocuklarına öğrettiğimiz beş duyudan başka duyularımızda var.
Vicdanlar,
kösele gibi. Çok insan öldürülen çocuklara üzülmüyor. Ölen şehit olan
askerlerle ilgili bir fikirleri bile yok. Cep telefonlarının içine hapsedilmiş
bu insanlar, telefon ekranında nelere bakıyorlar belli değil. Mobiletine ya da
otomobilinin ardına “Huzur İslam’da” yazıp, cepten porno izleyebiliyorlar.
Ya da savaş
olan bir bölgedeki öldürme olaylarına, “erkekler ölsün de karıları bize kalsın”
diyenler bile var.
Vicdanlar,
kokuşmuş durgun su gibi.
Eller,
insan vücudunun en büyük duyularından birisi. Çaresiz bir eli tuttuğunda
insanın bilinen bilinmeyen bütün duyuları karşı tarafa hayat verir.
Birbirimizin elini tutmamak için, ellerimiz cebimizde geziyoruz. Ellerini açanlar
sadece sokak kenarlarındaki dilenciler. Onların da secdesi parayadır.
Ayaklar,
mazlumun olduğu yere koşmuyor. Bizleri yardıma muhtaç olanlara ulaştırmıyor.
Birçok kişinin ayakları otomobiller olmuş. Gelir durumuna göre model model. Hiç
kimse trafik kazası geçiren birisini otomobiline almıyor. Kimisi arabam kan
olur derken kimisi, çarpık yasalardan korkuyor.
O insan ki
duygusuz hale getirilmiş.
Duygusuzlukta
insanı kolay güdülebilir hale getiriyor.
İnsanların
duyguları yok madem!
Kolay güdülebilir
özellikleri, zirve yapmış demektir.
Kısacası;
İnsanlar
gülmeyi unutmuşlar. Olan ibretlik olaylara bile ağlayıp, “neden sebep”
ilişkilerini kuramıyorlar.
O zaman
yumurtlayan tavukların, bal veren arıların, doğan Güneş’in hakkı ne olacak?
Barış
diyen, Dünyada bütün canlıların yaşama hakkı vardır diyen barış yanlılarının
veballeri, savaş isteyen savaş çığırtkanlığı yapan çıkarcı vicdansızların
boynuna olsun!
Bu Dünyanın
üç maymunları!
Vazgeçin
artık şu soytarılıklardan!
Şuayip
ODABAŞI
Aralık2023