Say ki doğmadım! Halâ karanlık bir ülkede, kirlenmemiş ülkümle dimdik ayaktayım. Tut ki görmede özürlü, duymada mırıltıyla, histe kabuk tutmuş yağımla kavrulmaktayım...

Adına filozof dendi diye her söz doğru değildir oğul. Herkesin doğruları farklı olsa da evrensel doğrular tektir; herkesin doğrusuna laf etme lakin hakiki doğrudan da ödün verme...

Ben diyenden ırak, biz diyene yaklaş. Bilki teklik Allah’a çokluk bizedir. Buna rağmen Allah ben değil biz demiştir. Niyet okumaya kalkma, sakın bundan, kötülük zanla başlar, fesata dönüşür tamir edilemez hal alırda haklı sanırız kendimizi oysa Firavun ’un öfkesi dahi Musa’nın kendisinden bilinmişti...

Doğru yol üzere Elif gibi ol. Bu yol ki bazen 1 miktar, bazen 2 miktar, bazen 4 miktardır. Ne fazlası ne azı her şeyin gerektiği kadarı evladır. Hani ok atışı yaparken sana söylediklerimi hatırla. Okun dahi paradoksu vardır. Yayın geriliminden çıkan enerji oku ileri götürmek isterken, sürtünme ve yer çekimi durdurmak ister. Bu paradoksu bir matematikçi hesaplayabilir lakin nişan alamaz, okçuysa hesaplamadan hedefi vurabilir. Bu da çok çalışmanın eseridir. Unutma oku durdurmak için nasıl ki paradokslar engel olmak isteyecek, seninde yolunda engeller çıkacak. Bunu çalışmanı bırakmayarak aşarsın.

Ok yaya, yay avcıya ve hedefe ihtiyaç vardır. Avcıysa bu üçüne muhtaçtır. Nasıl üçü bir takımsa; akıl, irade ve sebat... Üçünden biri eksik olursa avcı olsan da hedefi vuramazsın.

Yanlışı söylerken dikkat et! Bir kişi dahi olsa söyleme, kırmadan bire bir söylemeye dikkat et. Unutma toplum içinde yanlışı söylemekle arkadan söylemenin bir farkı yoktur. Hatta bu daha da kötüdür. Hani diyorlar: ‘’Olanı söylüyoruz!’’ Olanı söylemektir dedikodu, olmayanı söylemek ise iftiradır...

Yarının babası bu günün oğlu! Mevlana’nın bize bıraktığı 7 öğüdü ve Ahi Evran yeminine ömrünce sadık ol ve evlatlarına da bunu taşı...

Son olarak:

El feneri önünü aydınlatır, Güneş’se her yanını. Öyle bir iz bırakmalısın ki ardında olanlar dahi ışığından yararlansın...

Hz. Mevlana ve 7 öğüdü...

’’1.Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.

2.Şefkat ve merhamette güneş gibi ol

3.Başkalarının kusurunu örtmekte gece gibi ol.

4.Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.

5.Tevazu ve alçakgönüllülükte toprak gibi ol.

6.Hoşgörülülükte deniz gibi ol.

7.Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.’’

Ahi Evran yemini.

“Ahi Evran yurdunda mesleğini icra eden biz zanaatkar ve ticaret erbabı olarak; çalışmayı ibadet sayan bir anlayışla hakkın rızasını gözeterek halka hizmet edeceğime, Ahiliğin temel değerleri olarak; cömertlik, doğruluk, dürüstlük, hoşgörü, güven, sevgi, sabır, dostluk, fedakarlık, adalet, kanaatkarlık ilkelerine ve komşuluk hukukuna uyacağıma;

Elime, belime, dilime, gözüme sahip çıkıp günahlardan sakınacağıma, ölçü ve tartıda doğruluktan sapmayacağıma, müşteri velinimetimdir düşüncesiyle onlara güler yüzlü davranacağıma, kaliteli mal üretip hileli ve çürük mal satmayacağıma, yalan söylemeyeceğime, insanları kandırmayacağıma, hayatımın her döneminde kul hakkını gözetip kimseye haksızlık yapmayacağıma, meslek eğitimi ve kurallarına bağlı kalacağıma, helalinden kazanıp haram lokma yemeyeceğime ve AHİ esnafında olması gerekli ahlaki değerlere bağlı kalacağıma namusum, şerefim ve bütün mukaddesatım adına ant içerim..”