Haşrolan yürek ki aklımda bizar,
Nefsimin zülmü ki virane hisar!


Gölgemin karanlık yüzü matem sürdü dâmenime
Bir anlık lahzına ayan elim
Hâra dönse laf söyletmem ecrinime
.....
.....
Ey tan yerime doğan kızıl!

Dilşikâr!
Vahdetime düşen apansız lâl
İcazetsiz öksüz yüreğimde serpilen irkin
Hanümânımdan ırak ilde ayazım
Bir ilerde bir geride harap olmuş bitabım.
Sorma sakın neyim var ki ağladım
Varmak için bir denize neden böyle çağladım?
....
....
....
Ey tenimi saran sâba!

Yüreğime fısıldayan ılgıt
Düş yakamdan incitme
Soluk kadar yakın nabzı delirtme…
Kızıl dökme sokaklarım labirent
Amin diyen dile sen mi vurursun kement?
....
...
...
Ey nefs-i hadiye(!)

Gülle bülbül arasını diken ile açarsın
Hak yolundan şaşar isem mazeretler saçarsın
Suz-i ciğer parelensem ne fayda
Aka kara çalıp gözlerimi boyama!
....
....
....
....
....
Ey Ümmül-Kitâb!

Zerre hakkın düşer ise namıma
Çarem yoktur cihan yetmez gamıma

........._.......
hll

Hadiye, klavuz anlamında.
Damen: etek, yamaç anlamında.
Ecrin: sevap.
Dilşikar: gönül avcısı
Saba: sabah esen hafif rüzgâr
Suz-i ciğer: ciğerin yanması
ümmül kitap: fatiha suresi...