Card image cap
Merhaba hayat

Kolay olmadı yokluğunu kabullenmek...
Evet... Sancılıydı... Fazlasıyla can yakıcı
İlk başlarda alışamam sanıyordum. Çektiğim acı beni günden güne tüketir, dayanamam bir gün bir yerde yığılır kalırım. Yokluğun, içimdeki özlem bitirir beni, yenilirim bıraktığın acıya. Yarınlarımdan, yaşama umudumdan en sonunda vazgeçerim sanıyordum.



Kabul ediyorum... Dayanılması güç acılar çektim. Bazen göz yaşlarımla bazen dualarımla, gözlerim yollarda hep dönüşünü bekledim.
Gelen her mesajda çalan her telefonda arayan sen ol diye çaresizce dualar ettim.
İçimi yakan acı yüreğimi dağladıkça avazım çıktığınca kaderime isyan ettim. An oldu nefes alamaz hale geldim.



Gecenin bir yarısı bomboş sokaklarda dermanım tükenene kadar yürüdüm.
Sanki geçtiğim her sokağa her caddeye, kaldırım taşlarına acımı dökmek istedim.
Çoğu zaman dertlerim gibi koyu çayım ve ardı ardına yaktığım sigara da teselli aradım.
Başımı yastığa koyduğumda huzurla uykuya dalmayı unuttum. Geceleri kendime yoldaş edindim.



Uzun bir süre gözlerimi aynalardan kaçırdım. Çünkü o perişan halimi görmek istemedim. Günler günleri kovaladı haftalar aylar geçti.
Bir sabah... Hiç ummadığım bir anda köşe bucak kaçtığım aynalara yansıyan suretimle göz göze geldim... İçim ürperdi...
Aynada gördüğüm kendimi tanıyamadım. Karşımda solgun bana yabancı bir yüz vardı.
Olduğum yere koca bir enkaz gibi yıkıldım. Hıçkıra hıçkıra saatlerce durmadan ağladım.



"Ne hale gelmiştim ben? Ne hale gelmiştim?"
O an tüm bedenimi tarifsiz bir öfke kapladı. Duyduğum öfkem yalnızca kendimeydi.
Aynaya uzun uzun baktım ve dedim ki,
"Ben ne yaptım? Hiç düşünmeden nasıl kıydım kendime böyle?"
Sen geldin aklıma... Sebepsiz yere gidişin, senden sonra çektiğim o ağır acılarım, dinmeyen gönül sancılarım, uykusuz gecelerim,
Döktüğüm göz yaşlarım o kabus gibi günler film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden.



"Değer mi?" dedim... "Onun için bu hale gelmene kendini böyle tüketmene hiç değer mi?"
Uzun uzun düşündüm... Sustum! Sustum! Sustum!
Dudaklarımdan tek bir cevap düştü... "Değmez... O yüreksizin uğruna böyle yanmaya değmez"
Göz yaşlarımı sildim yavaşça ayağa kalktım.

Penceremin önüne gidip camı açtım ve gökyüzüne bakıp derin bir nefes aldım.



Bir süre sonra yatağımın baş ucunda duran komedinin üzerindeki telefonumu elime alıp önce resimlerini, sonra mesajlarını ve en son numaranı sildim.
Bunu yaparken bir an bile tereddüt etmedim. Hatta o an hiç bir anlam veremediğim, tuhaf bir huzur kapladı bütün bedenimi.

Belki de böyle huzurlu hissetmeme sebep senden sevginden kendimi azat etmemdi.



Evet... Kendimi de boynu bükük yüreğimi de en sonunda senden de sevginden de azat etmiştim.
Ve kendime bir şans daha verip umutla sensiz yaşanacak bir hayata kucak açmıştım.
Yeniden penceremin önüne gidip yüzümü gökyüzüne çevirdim. Uzun zamandan sonra ilk defa huzur dolu bir gülümseme ile şu sözleri söyledim...



"Merhaba gelecek güzel günler... Merhaba yeni umutlar... Merhaba Hayat!!!"



Ayşe KARADENİZ