Manyak seni̇n babandir.
Olay 2016 Yılı Ağustos Aynının ortalarında cerayan ediyor. Yani şimdiki gibi 1
Nolu oğlum Cihangirile değil, 2 No lu oğlum Tuğrul ile yaşadığım yıllarda...
****************************
Offf ooofff. Kara bahtım kem talihim taşa bassam iz olur.
Şimdi işin yoksa pazar arabasını eline al. O iki yüz metrelik yokuşu tırman.
Pazar arabasını caminin dışında bırak. Sonra gir camiye namaz kıl. Namaz
bitince minibüse bin. Pazara git.Bir sürü sebze meyve al. Tekrar minibüse bin.
O yokuştan bu sefer de pazar arabası dolu vaziyette in. Of ulan offf.
Ulan Pazar arabasını caminin dışına bırakacağım da ya çalarlarsa? Yok
çalmazlar. Burası sosyete mahallesi. Kim tenezzül edecek benim 30 Tl lik
külüstür pazar arabasına. Millet son model Mercedeslerle, BMW lerle, hatta
Ferrarilerle dolanıyor bu semtte. Çalmazlar çalmazlar…
Neyse…O yorgunlukla elimde pazar arabası yokuşu tırmandım. Yokuşun başına
geldiğimde dilim ‘’Bethoven’’ filmindeki ‘’ Bethoven’’ gibi bir karış dışarı
çıkmıştı. (Bilmeyenler için yazayım: Bethoven, Sen Bernard cinsi bir köpek.)
Ah ulan ahhh. Evde Kangal beslemenin zararları…Yalnız başıma olsam kır iki
yumurta sahana, ban ekmeğini, al sana mis gibi yemek. Ama işin içinde Kangal
olunca pazardan marul, salatalık, roka, yeşil soğan gibi salata malzemesi
yanında üzüm, armut, şeftali gibi meyveler almalıyım. Hele de muz, onu asla
unutmamalıyım zira benim Kangal bayılıyor muza.
Şimdi diyeceksiniz ki ‘’ Hocam ! kangal salata yer mi? Meyve yer mi? Yer
efendim. Benim Kangal yiyor. Tabii ki et, balık, tavuk da yiyor ama diyetisyen
basenleri ve karnı fazla yağ bağlamasın diye sebze ve salatayı bol bol
yemesini, bolca su içmesini, bol yoğurt yemesini tavsiye ettiği için artık hem
etçil, hem otçul bir hayvan haline dönüştü hayvan oğlu hayvan. Yani efendim 2
No lu oğlum Tuğrul…
Sonunda güç bela yokuşu tırmanma işi tamamlandı.Bir kaç adım daha yürüyerek
cami kapısına yaklaştığımda baktım her zamanki gibi orta yaşlı simitçi iki
sepet simitle arz-ı endam etmiş. Arkadaş! Adamın simitleri bir güzel bir güzel
ki sormayın. Adam iki sepet simit getiriyor her Cuma namazında, Cuma namazı
çıkışında anında hepsini bitiriyor.
Neyse…Pazar arabasını caminin dışında bir köşeye bırakarak içeri girdim. Bizim
imam birlik, beraberlik üzerine bir vaaz veriyordu. Vaaz bitti, ezan okundu
derken tüm cemaat ayağa kalkarak…Yok, cemaatin bazıları kendilerine tahsis
edilmiş arka taraftaki üç sıra meşin kaplı sıralara oturarak, bir iki kişi
cemaatin içinde yerde oturarak, çok büyük bir kısmı ise ayakta ilk dört rekat
sünneti kılmaya başladık. Sonra hutbe malum. İmam efendi hutbede de bizi dini
kullanarak kendilerine maddi ya da manevi çıkar sağlamaya çalışan din
şarlatanlarına karşı uyaran bir konuşma yaptı.
İmam Hutbedeyken dışarıda sirenler çalmaya başladı. Allah Allah…Herhalde
mahallede yangın çıktı. Ya da büyük bir kaza oldu. Ya da ne bileyim polisler birilerinin
peşine düştü.
İmama bakıyoruz. Adam hiç istifini bozmadan mihraba geçti ve ‘’ Muhterem cemaat
saflarımızı sık ve düzgün tutalım. Allah’ın rahmet ve bereketi üzerimize
olsun.’’ Diyerek iki rekat farzı başlattı. ‘’Allahu Ekber’’
Allahu ekber olmasına Allahu ekber de dışarıda kızılca kıyamet kopuyor adeta.
Siren sesleri arttığı gibi biri anons ediyor ‘’ Sevgili vatandaşlarımız !
Lütfen yolu boşaltalım. Emniyet şeridinden ileriye geçmeyelim…Heeeyyy Teyze.
Sana diyorum. Gebermek mi istiyorsun? Şeridin arkasına geçsene’’
Fesübhanallah. Ne oluyor yahu. Bizim mübarek imam da bir ‘’inna atayna’’ bir
‘’kulhuvallah’’la işi bitireceğine sanki inadına daldı ‘’ Yesebbihu lillahi ma
fissemavati ve ma fil’ardıl el melikil kuddusil-’azizilhakim’’e. Hani o bozsa
namazı, anında tüm cemaat de bozacak ama imam efendi hiiiç istifini bozmadan
devam ediyor.’’ Huvellezi be’ase fil’ummiyyine resulen minhum yetlu ’aleyhim
ayatihi ve yuzekkihim ve yu’allimu humul kitabe velhıkmete ve inkanu min kablu
lefi dalalin mubiynin.’’
Allah’ım ya. İnsan bu kadar mı meraksız olur? Dışarıda kıyamet kopuyor adeta,
imam hiç kılını kıpırdatmadan namaza devam ediyor.
İkinci rekata katlık. İmam başladı ‘’ Veylül li külli hümezetil lümezeh. ’’ Ben
neredeyse bağıracağım ‘’ İmam efendi ‘’ İnna atayna’’ Diye.
İmam efendi tam ‘’ Veylül li külli hümezetil lümezeh’’ Demişti ki dışarıdan ‘’
Boooommmm’’ Diye bir ses geldi. Aman Allah’ım Darbeciler’in yeni bir saldırısı…Garanti
bu namussuzlar yine saldırıya geçtiler. Bomlama sesinden tüm cemaat sallandı.
Lakin imam yine hiiiiç bana mısın demiyor. O aynen devam ediyor: ‘’ Ellezi
cemea ma lev ve addedeh’’
Kulağımı dört açmış imam efendinin ‘’Semi Allahu limen hamideh’’ Demesini
bekliyorum.
Sonunda dedi tabii ki. ‘’ Esselamu aleyhüm ve rahmetullah, essalamü aleykum ve
rahmetullah’’ Diyerek sağa sola selamlar da verildikten sonra artık bir iki
kişi ve imam dışında cemaati tutabilirsen tut. Herkes çıkış kapısına yöneldi. E
haliyle ben de cemaate uydum.
Allah Allah…Ortalıkta hiç bir olağanüstü şey görünmüyordu. Sağıma soluma baktım
bir kaç sarı emniyet şeridi bandı yerlerde sürünüyor ama onun dışında başka hiç
bir acayip durum göze çarpmıyordu. Usul usul simitçiye sokuldum.
-Hayrola birader. Demin ne oldu burada?
-Ya abi sorma. Manyağın biri caminin duvarına şüpheli bir paket mi, çanta mı
işte öyle bir şey bırakmış. Bir başka manyak da polise ‘’ Yetişin Camiye bomba
koydular’’ Diye ihbarda bulunmuş.
-Eeeee?
-E si polis geldi, o bombalı şeyi fünye ile patlattı.
-Bomba filan değil miymiş?
-Yok abi içi boşmuş.
-Hay Allah ya. Dünyada ne manyak insanlar var. Kardeşim paketini veya çantanı
bırakmak için cami duvarından başka yer bulamadın mı? Gel de böyle geri
zekalılara kızma.
-Çok haklısın abi.
-Neyse ver şuradan iki simit bakalım.
Simitleri aldığım anda aklıma geldi benim pazar arabası. Hemen geri döndüm. O
da ne? Benim pazar arabasının yerinde yeller esiyordu.
Eh be kardeşim ! Böyle bir zengin mahallesinde de benim 30 Tl lik Pazar
arabasına tenezzül edilip çalınıyorsa pes doğrusu. Cidden pes yani.
Moralim oldukça bozuk bir şekilde artık eve dönmeye karar verdim. Eve doğru
yürürken cep telefonum çaldı. Arayan 2 No lu Kangalım Tuğrul’du.
-Baba neredesin? Duydun mu? Bizim camide olan olayı?
-Ne duyması oğlum ben de o camideydim. Bizzat yaşadım.
-Evet yaaa. Manyağın biri pazar arabasıyla camiye gelip arabayı cami duvarına
bırakmış. Bir başka manyak da polise ihbar etmiş. Polis de fünye ile patlatmış pazar
arabasını. Ne manyaklar var memlekette değil mi baba?
-……???????? Bana bak. Ağzını yırtarım. Manyak senin babandır
RESİM: Olayın cereyan ettiği Ümraniye- Soyak Yenişehir- Refiye Soyak Camii
teşekkürler, teşekkürler, Sami Hocam.
gülümsemenin eşliğinde keyifli bir de paylaşım okuduk.
ne güzel bir duygu.
yüreğiniz dert görmesin hocam.
sonsuz saygı ve selamlarımla değerli hocam