Ülkemizin maalesef kanayan yaralarından biridir çocuk gelinler. Ülkemizdeki özellikle çocuklara yapılan cinsel istismarın da en önemli sebeplerinden biri olarak gösterilir bu durum.

İşte bu durumu taktım kafama bu sefer de. Gerçi biliyordum Osmanlı Padişahları içinde  kız çocuklarını henüz altı yaşında iken vezirlerle, paşalarla evlendiren padişahların olduğunu ama konuyu biraz derinlemesine araştırmaya başlayınca gözlerime inanamadığım bir durumla karşılaştım. Altı yaş ne ki iki yaşındayken evlendirilen,üç yaşında dul kalan hanım sultanlarımız bile varmış. Bu arada yine hanım sultanlarımızdan biri tam sekiz kez evlendirilmiş.

Eh o zaman başlayalım kimlermiş bunlar ve bu evlilikler nasıl bir evlilikmiş? İki yaşındaki bir bebe ile evlenen saçı sakalı ağarmış bir sadrazam o sabiden nasıl bir kadınlık beklemiş? İki yaşındaki ağzı süt kokan sabisini koskoca bir cihan padişahı nasıl olmuş da dedesi yaşındaki biriyle nikahlamış?

Nereden başlayalım?

İki yaşındayken evlendirilen hanım sultanımız, Sultan İbrahim’in kızı Fatma Sultan’dan başlayalım.

Fatma Sultan henüz iki yaşındayken Yusuf Paşa ile evlendirilmişti. Ancak Hanya Fatihi Yusuf Paşa, böyle üstün bir başarısını kıskanan ve ‘’ Ulan bu herif şimdi bu zaferden sonra benim ayağımı da kaydırır’’ Korkusu içine giren Sadrazam Semin ( veya Semiz) Mehmet Paşanın dolduruşlarıyla idam edilince Fatma Sultan henüz dört yaşında dul kaldı ve Muhasip Fazlullah Paşa ile evlendirildi.

Fatma Sultan’ın kardeşi Beyhan Sultan’ın kaderi de ablasından farklı değildi. O da iki yaşındayken Sadrazam Tezkireci Ahmet Paşa ile evlendirilmiş ama bir yıl sonra kocası bir isyan sonucu paramparça edilince ( Ki bu olaydan dolayı zavallı sadrazamın adı Hezarpare=Bin parça Ahmet Paşa olarak anılmıştır.) üç yaşında dul kalan Beyhan Sultan, babasının adaşı olan Uzun İbrahim Paşa ile evlendirilmişti.

Şimdi biliyorum pek çok okur Osmanlının sövülmedik yerini bırakmadı. Pek çok okurun da midesi kalktı, kan beynine sıçradı.

İşin doğrusu bu yazdıklarımı değil ama ( Bunlar yeni öğrendiklerim) daha önce okuduklarımı ilk okuduğumda benim de kan beynime sıçramıştı. ‘’ Nasıl olur ulan. İki yaşında bir bebe nasıl evlendirilir? Üstelik bu padişahlar İslam Dünyasının halifeleri, bunların şeyhülislamları var, kazaskerleri var, müftüleri, kadıları var. Bir Allah’ın kulu çıkıp da ‘’ N’aapıyorsunuz yahu. Bebek onlar, ağızları süt kokuyor. Daha altları bezleniyor. Ulan bu ne iştir? Yaptığınız hangi dine sığar’’ Diyemememiş mi diye tepki göstermiştim. Ama sonra bu evlendirme olayının bugünkü evlendirme anlayışından çok farklı olduğunu da öğrenmiştim hemen peşi sıra...( O kısma geleceğiz ileride )

Devam edelim Osmanlıda değil direkt Osmanlının çocuk gelinlerine ve şu yedi kocalı Hürmüz’ü, pardon sekiz kocalı Ayşe Sultanı anlatalım. Ancak hemen belitelim ki Ayşe Sultan sekiz kocayı aynı anda idare etmemiştir Yedi Kocalı Hürmüz gibi... Kocaları ölmüş( veya öldürülmüş) o da bir başka kocayla evlenmiştir.

Sekiz kocalı Ayşe Sultan, Padişah I. Ahmet ve Meşhur Kösem Sultan’ın kızıdır.

Padişah I. Ahmet henüz onbeş, karısı Kösem Sultan da on altı yaşındayken 1605 yılında bir kızları dünyaya gelir ve bu kıza Ayşe adını koyarlar.

Ayşe büyüyüp koskoca bir kız olduğunda (!) yani henüz altı yaşındayken yani 1611 yılında Sadrazam Nasuh Paşa ile nikahlanır. Ancak bu evlilik uzun sürmez.1614 Yılında Nasuh Paşa o sırada henüz dokuz yaşında olan zevcesi Ayşe Sultan’ın gözleri önünde boğdurularak öldürülür. Sebep: Padişaha, dolaylı olarak ‘’ Sen daha çocuksun, bırak da bu devleti ben adam gibi yöneteyim. İşlerime burnunu sokma’’ demesi.

Dokuz yaşında dul kalan Ayşe Sultan, on yaşında Karakaş Mehmet Paşa ile evlendirildi. Ancak bu koca da 1621 yılında yani Ayşe Sultan 16 Yaşındayken, altı senelik evlilerken Hotin Seferi sırasında şehit düştü. Bu arada hemen belirtelim Ayşe Sultan’ın babası I. Ahmet de 1617 de ölmüş, tahta çok kısa süreliğine I. Mustafa, ( Asıl Deli olan padişah ) hemen ardından da üvey abisi II. Osman( Genç Osman ) geçmişti.

Karakaş Mehmet Paşanın şehit olması üzerine II. Osman, üvey kızkardeşi Ayşe Sultan’ı Hafız Ahmet Paşa ile evlendirdi. Lakin kadersizlik Ayşe Sultan’ın yakasını bırakmıyordu.

Fatma Sultan’ın Üvey abisi II. Osman 1622 de bir isyan sonucu İstanbul- Yedikule zındanlarında vahşice öldürüldü ve yerine yine I. Mustafa geçti ise de bu uzun sürmedi ve hemen ardından IV. Murat Padişah oldu. Bu arada Hafız Ahmet Paşa da sadrazam olmuştu ama 1632 yılında çıkan bir isyanda isyancılar Hafız Ahmet Paşanın kellesini istediler. Padişahın ‘’ vermem’’ demesine rağmen Hafız Ahmet Paşa devletin bekası için cesurca isyancı yeniçerilerin arasına daldı. Bir kaç tokatla üç dört yeniçeriyi öldürdü. ( Osmanlı Tokadı işte buradan kalmıştır.) Sonunda tabii ki o da parça parça edilerek öldürüldü. Böylece Ayşe Sultan yirmi yedi yaşında bir kez daha dul kalmıştı.

1632 De bu sefer öz abisi IV. Murat tarafından Diyarbekir beylerbeyi Murtaza Paşa ile evlendirildi. Murtaza Paşa muazzam bir düğün yaptı Ayşe Sultana ve sarayı da hediyelere boğdu adeta. Lakin Ayşe Sultan kocasından hiç memnun değildi. Çünkü Murtaza Paşa sakat bir insandı. Neyse ki bu evlilik de uzun sürmedi. Murtaza Paşa 1636 da bizzat padişah IV. Murat’ın da katıldığı Revan seferinde fena halde yaralandı, bir müddet sonra da şehit düştü.

Üç yıl kadar dul yaşayan Ayşe Sultan 1639 Yılında Şam ve Halep Valiliklerinde bulunmuş olan Celep Ahmet Paşa ile evlendirildi.

Bu arada 1640 da sultan IV. Murat ölmüş ve yerine Ayşe Sultan’ın diğer abisi olan İbrahim tahta oturmuştu.

Celep Mustafa Paşa ile Ayşe Sultan’ın evlilikleri 1644 yılına kadar yani beş sene sürdü ve bu paşa normal bir şekilde terk-i alem eyledi öteki damatlardan farklı olarak... Ayşe Sultan otuz dokuz yaşında bir kez daha dul kalmıştı. Lakin bu dul hayatı uzun sürmedi. Bir yıl sonra 1645 de abisi İbrahim’in iteklemesi ile Adana valiliğinden vezirliğe yükseltilen Voynuk Ahmet Paşa ile evlendirildi.

Voynuk Ahmet Paşa, Ayşe Sultan’ın kocaları içinde en sevdiği kocası olmuştu. Lakin bu mutlu evlilik de uzun sürmedi. Voynuk Ahmet Paşa 1649 yılında yani Ayşe Sultanla evliliklerinin üzerinden henüz dört sene geçmişken Girit’te Suda kalesini feth etmek için yapılan bir kuşatmada bir top mermisinin isabet etmesi sebebiyle şehit düşünce Ayşe Sultan kırk dört yaşında altıncı kez dul kaldı.

Bu arada 1648 yılında abisi Sultan İbrahim de tahttan indirilmiş ve boğulmuştu. Yerine ise İbrahim’in yedi yaşındaki oğlu IV. Mehmet tahta çıkmıştı.

IV. Mehmet’in saltanatının ilk yıllarında saltanat, annesi Turhan Sultan’ın ellerindeydi dolayısıyla da Turhan Sultan oğlunun halası Ayşe Sultan’ı bir kez daha evlendirdi. Bu sefer damat, İpşir Paşaydı. Ancak bu izdivaç biraz karışıktır.

Tarimize ‘’ Deyyus-u Ekber’’ olarak geçmiş ve Vardar Ali Paşa gibi kahraman bir Paşanın önce devlete karşı isyan etmesine, sonra da öldürülmesine sebep olmuş olan İbşir Paşa denen namussuz her şeye rağmen Padişah İbrahim tarafından önemli görevlerde tutulduğu gibi IV.Mehmet zamanında da Halep Valisi idi. Ama mel’anetleri devam ediyor, Halep’te keyfi uygulamaları ile halkı canından bezdiriyordu. İşte bu mel’anetleri saraya kadar geldiğinden artık kellesinin alınması gerektiği de ortaya çıkmıştı ama herifi İstanbul’a getirtmek mümkün olmuyordu. İşte bu yüzden Ayşe Sultan yem olarak kullanıldı. İpşir serserisinin güvenini kazanmak için ona Ayşe Sultan’ın verileceği söylendi. O da koşa koşa geldi. Ayşe Sultanla evlendi de lakin bu evlilik çok çok kısa sürdü. 1655 yılında gebertildi.

Ayşe Sultan bir kez daha dul kalmıştı. Ama uzun sürmedi. 1656 da bu sefer Ermeni Süleyman Paşa ile evlendirildi.

Yok yok merak etmeyin. Ermeni Süleyman Paşa dişli çıktı. Bu sefer Ayşe Sultan öldü 1657 yılında, elli iki yaşında... Ermeni Süleyman Paşa ise Ayşe Sultan öldükten sonra otuz yıl daha yaşadı ve 1687 yılında seksen yaşında yaşlılık sebebiyle normal bir şekilde öldü.

Buraya kadar anlattıklarımızın günümüzdeki çocuk istismarlarıyla ne alakası var? Ya da var mı?

Gelecek bölümde ( veya bölümlerde ) inşallah. Ama gelecek bölümler bu yazı gibi adeta komedi olmayacak tabii ki.