Hatam sendin sabahat
Saatler sensizliğe vuruyor 
Gözlerim öğrendi ağlamayı yüzümde buruksu tebessüm 
Gökyüzüne bulanmış Karanlık rüyalarıma girmiyorsun 
Martılara attım senden kalan kırıntıları 
Hatam sendin sabahat sende gidince sol tarafımda sızılar dindi

Kaç sefer sokaklarda sabahladım gecenin karanlığı ile ısındı hayallerim 
Sokak lambalarıyla dolandı sensensizliğe rüyalarım 
Sensizliğin ilk kışı düştüğünde yüreğe acı kırağı başlar 
Gök gürlemesiyle toprağa düşen ilk damla ile boğulursun 
Hatam sendin sabahat sensizliğin ağırlıklarını attım sensensizliğe esen ilk rüzgârla

Acımazsızca hüküm sürer kendini üzersin 
Yalnızlığınla hep kıyameti koparır yürek
Denizlere taş savursun sanki yüreğine köpürmesin diye 
Ama umutlarına dalga vurur götürür birer birer 
Vesselam yaşadığım huzur bulduğun gözyaşına karışmış hayatına küsersin 
Hatam sendin sabahat dalgalarla boğuşturan küsemediğim sendin

İçimdeki köprüler yıkılır 
Çıkmaz sokakta kaybolursun 
İsyanlar gözbebeklerinde gizlenir akmak ister ama dillin söylemez 
İyiden iyiye kapanırsın ayrılın meyhanesine 
Hatam sendin sabahat çıkmaz yolum sendin rüzgarın yönünü değiştiren değirmen sendin