Bir gece vakti ay ışığının altına oturduk düşlerde 
Hayallerimizde olmayan çizikleri attık el ele 
Gidişinle oldum kimine göre deli kiminde 
Göre veli
Bana kalan üç beş mektup avundum 
Bazen de isyanla küfürler ettim 
Ama her nefeste 
Yüreğime düşen yangınla sensizliğe 
Bir buse bıraktım 
Pencereyi kapattım  
Dışarıda yağan yağmurla 
Gözlerine yağdım
Kaldırım soğuğunda dudaklarını öptüm 
Cebimdeki bozuk saatle sende 
Gönlümde durdun oturdun 
 Bir siyah beyaz filimle adın oldu 
Bir Mihriban ara sıra muazzez birde lavina
  Odamın karşısında ağacın yanındaki 
Yüksek taşa oturum seni düşünürüm 
 Etrafımda kuşların, böceklerin yankısından 
Başka bir şey kalmadı 
Gün be gün beni bitiren sevdan, sensizlik 
 Okuduğum aşk şiirleriyle 
Hüzünlü izli prangalar eskittim 
Kederin sızılarını yokluğunla özlemi 
Saçıp boşalttım 
Hasretinin attığı her kırbaçla ölüme kucak attım 
 Her haluka de 
Ne güzel şey seni sevmek 
Ayrılık polenleriyle hatırlamak
 Toprağın kokusunda seni çekmek 
Ölüme merhaba demek 
Ne güzel şey seni yaşamak 
 Kırkından sonra yörüngenin 
Hapsine girmek 
Avuçlarındaki terleyen ergenlik yaşlarının 
Damları varca sına 
Sana fanatik olmak 
Ne güzel şey seni yaşamak 
Arkadan ağlamak 
Bütün şiirleri, şarkıları yokluğunun hüzzam esmesiyle 
Savrulmak 
Kafiyesiz hece noktalarının ateşiyle 
Yanmak 
Anıların kilometrelerce yansımanı aynada 
Görmek 
Sessizce bazen de haykırırcasına iç çekerek
Seni seviyorum demek 
Adını karıştırmak 
Dildade ,benefşe ,piraye demek 
Sonraları çılgınca gülmek 
Ne güzel şey seni hatırlamak 
Doya doya yaşamak 
Masadaki yokluğunun mezelerinde 
Sarhoş olmak 
Naralarda seni sayıklamak sevmek 
Elinde kalanlarının sıcaklığını saymak 
Üstüne üstlük 
Ben sana mecburum demek 
Ömrüme saldığın vuslat serenadıyla
Seni seviyorum demek 
Ölmek senle sensizlikle 
Ne güzel şey 
Ne güzel