DUR
DENMEZ AZRAİL’E
Leb-i deryamdın sen yâr, şimdi son sözüm oldun,
Ağyar dil özge olmuş, dergâh-ı meşk figanda.
Can suyumdun gönlümde, bağ-ı gülşende soldun,
Ahu-vah yersiz bülbül, ayrık ot varken canda.
Sitem sanma sözümü, cehren varken ihanet,
Yâd diller susmaz iken, söyle bülbülüm söyle,
Aşûb-gâh’ken sevdalar, sorulur mu kehanet,
Aşk-ı meşk yâd-a kalmış, ağyara selam eyle.
Yalan söyler lehçen yar, döşümde dil-i zehrin,
Çığlık çığlığa ruhum, yüreğim suskun sanma,
Her dem ölmekte yürek, irin taşırken nehrin,
Ölümde yaşam olmaz, canlanır diye kanma.
Ölmek ki Bila-bedel, dergâh-ı meşk ağyarsa,
Çaban beyhude tabip, dur denmez Azrail’e.
Kurumaz gözpınarım, gönlüm ağlatan yarsa,
Dirhem-dirhem kan damlar, sararıp solmuş güle.
._ Saklı Düşlerim _________________.
Cehren: alenen - açıktan
Aşûb-gâh: kavgalı, gürültülü
Bila-bedel:
ücretsiz
Emeğine yüreğine sağlık Abdullah hocam tebrikler
Divan edebiyatı tadında güzel bir şiir olmuş, emek vererek yazan usta kalemin yüreğine sağlık.
teşekkür ederim üstadım... selam ve saygılarımla