DÖŞEKEVİ KÖYÜNE GÜZELLEME

 

Alibeyli ve Kestek Güzellemesi:

 

İnsanı güzeldir bilmez hileyi

Doğruluk baş tacı DÖŞEKEVİ’NİN

Çeker dili ile bütün çileyi

Sadakat baş tacı DÖŞEKEVİ’NİN

 

Sormayın “Hafızı” garip fukara

Kızınca kükrerdi, atardı nara

Gidişi içimde kanayan yara

Alibeyli mezradır DÖŞEKEVİ’NİN

 

“Altılı emmi”nin kesik parmağı

“Halil agam” damda geçirdi çağı

“Dönmez Durmuş”unsa bahçesi, bağı

Meyvesi bir başka DÖŞEKEVİ’NİN

 

“Saadet emmi”ye Sofu denince

“Dönmez Haydar” köye huysuz gelince

“Uzun Ali” yaşar kendi halince

Komşusu bir başka DÖŞEKEVİ’NİN

 

“Eminin Süleyman” şere meyilli

“Altılı Mustafa” pek tatlı dilli

Bucak derik bucak, toprağı milli

Ovası verimli DÖŞEKEVİ’NİN

“Güccüğün Oğlunu” sorarsan eğer

Görülmüş Hicaz’da gitmeden meğer

Onu hatırlamak her şeye değer

Geçmişi başkadır DÖŞEKEVİ’NİN

 

Titretir sesiyle göğ ile yeri

Doğrudur, dürüsttür ayrı değeri

“Muhuttin Küçük” ak’l danenin biri

Sitemi güzeldir DÖŞEKEVİ’NİN

 

“Halirbamın Ali” göze fer olur

“Hıdır Memet” köyde bir nefer olur

Bilirsen kıymeti bir değer olur

Edebi bir başka DÖŞEKEVİ’NİN

 

“Arıcı emmi”nin bol olur balı

“Memet Gozacı”nın başkadır halı

Kalemle yazılmaz köyün ahvalı

Halleri bir başka DÖŞEKEVİ’NİN

 

“Derendeli Emin” hastası tayın

“Bobuş Ağa” alır zahradan payın

“Hatıp’ı” sormayın ustası çayın

Yiğitler diyarı DÖŞEKEVİ’NİN

 

“Kırmızı Cumali” dostum sırdaşım

Sırdaştan da öte canım gardaşım

Gözümdür, kulağım belki de kaşım

Özünde doğruluk DÖŞEKEVİ’NİN

 

Sinekli denirdi “Musdik emmiye”

Yerinde duramaz gezerdi diye

Peri Veli” muhtar olunca köye

Çehresi değişti DÖŞEKEVİ’NİN

 

“Filik Nene” derdik aşçılar başı

Düğünde, nişanda pişirir aşı

Lafı gediğine koyardı taşı

Ebesi, nenesi DÖŞEKEVİ’NİN

 

“Güccük Halil”, “Goca Halil”, “İnzibat”

“Iraz Nene Halil” sanki bir saat

“Fakı Emmi” verir bize izahat

Güzeller güzeli DÖŞEKEVİ’NİN

 

“Güccük Üsiyen’i” bilirdim dede

İyilerden iyi, anlatır sade

Yan biner eşeğe hep gide gide

Demirci ustası DÖŞEKEVİ’NİN

 

“Bekçi Emmi” bakkal alır parayı

 “Katrancı” oyunda vermez sırayı

Bağlardı taşları, eyleyip sayı

Kalaycı ustası DÖŞEKEVİ’NİN

 

“İcinin Ahmet’tir” üzmez kimseyi

“Derendeli Memet” eyiden eyi

“Derendeli Ahmet” teyzemin beyi

Lafın ustasıdır DÖŞEKEVİ’NİN

 

Okurken ezanı görsen coşardı

Coşmadan da öte sanki yaşardı

Tanrım: “Kestek Ali” ne güzel yardı

İmanı bir başka DÖŞEKEVİ’NİN

 

Köye varsam “Hacılıyı” bulurum

Bazen geceleri orda kalırım

Sohbetinden düşen payı alırım

İnsanı güzeldir DÖŞEKEVİ’NİN

 

“Kara Bıyık” oynar, atar valeyi

“Öksüz’ün” hayatı bilir çileyi

“Derendeli Halil” bilmez hileyi

İnsanı bir başka DÖŞEKEVİ’NİN

 

“Mezarcı Üsiyen” doğru sözlüdür

“Kestek Duran”, “Mahmut” gömgöğ gözlüdür

Sorma yiğitleri yanık özlüdür

Özü de bir başka DÖŞEKEVİ’NİN

 

“Kerim Çavış” başka uzun boyuyla

“Goca Üsiyen” de güzel huyuyla

Hele birde düğünüyle, toyuyla

Her şeyi bir başka DÖŞEKEVİ’NİN

 

“Golordu” derdi: “yaşamak gaye”

“Gara Memet” köyden alırken paye

“Ramazan öğretmen” yerleşti köye

Ahvali bir başka DÖŞEKEVİ’NİN

 

“Gara Durmuş” köyde bir başka güzel

“Guru Hava” merttir ebet ve ezel

Gelince sonbahar savrulur gazel

Duruşu bir başka DÖŞEKEVİ’NİN

 

Bir şeyler yazayım “Kirli Musa”ya

Bardağın içine parmağı baya

Batarken görürsün dolarken çaya

Cömerttir fakiri DÖŞEKEVİ’NİN.

 

“Kenan Küçük” seni anlatmaz sözler

Güzellik adına bezenmiş yüzler

Gezer dere tepe, dayanmaz dizler

Yiğittir Reisi DÖŞEKEVİ’NİN

 

Aydınlım diyor ki; ne desem daha

Yazmakla biter mi bilmem sabaha

Bütün güzellikler önünde aha

Manzara bir başka DÖŞEKEVİ’NİN

Musa SERİN, 11.05.2020