Van’a İffet Anıtı Ne Zaman Dikilecek?

“Türk kadınlarının en büyük süsü Türk oluşlarıdır. Onlar süslenmek için elmas veya zümrüt takınmıyorlar, belki üzerlerinde taşıdıkları o taşları süslemiş ve kıymetlendirmiş oluyorlar. Çünkü her Türk kadını canlı bir inci ve paha biçilmez bir pırlantadır.” (Lady Mary Wortley Montagu.)

Bu sözler bir Türk vatandaşı tarafından söylenmemiştir. Bu sözler bir aşığın âşık olduğu kız için de söylenmemiştir. Bu sözler bir yabancı tarafından söylenmiştir. Uzun süre ülkemizde kalmış, kadınımızın davranışlarını gözlemlemiş, belki de kendi ülkesinin kadınlarıyla mukayese yaptıktan sonra söylenmiştir. Biz kadınımızın kıymetini bilemezken, yapılan kötü fiilleri kadının üzerine yıkıp “ töre” diyerek katledip, erkek diye sokaklarda gezerken yabancılar kadınımız için “ canlı bir inci ve paha biçilmez bir pırlantadır” diyor. Bizler “Türk olmaktan utanırken” yabancılar bizim kadınımız için:” Türk kadınının en büyük süsü Türk oluşudur” diyerek kadınımıza yıllar önce en büyük şeref payesini veriyor.

Bir televizyon programında; ilahileriyle bazen hüzünlendiğimiz, bazen melodiye ayak uydurup mırıldandığımız Sami Yusuf ile ilgili İstanbul Feshane’de vereceği konser için gelen izleyicilerle yapılan söyleşide bir genç kızımızın “ keşke evli olmasaydı” sözleri hala hafızamdan gitmiyor. Hiç tanımadığı biri için bunu ulu orta söylüyor kızımız. Bir başka kızımız konser için gelen sanatçıya kendini teslim edip, gayrimeşru çocuk sahibi olabiliyor. Bunun sayısını çoğaltabiliriz. Ama amacımız birilerinin yaptığı çirkeflikleri, kirli çamaşırları ortaya dökmek değil; amacımız ülkemizin, insanımızın yani Müslüman Türk insanının içinde bulunduğu kültür yozlaşmasının bizleri ne hale getirdiğini göstermek. Kültürümüzün şah damarı olan İslam’dan uzaklaşmanın, Müslüman Türk gibi yaşayamamamızın sonucunu “ Bir kavme benzemek isteyen benzemek istediği kavimdendir” hadisi ışığında Türklükten nasıl uzaklaştığımızı ortaya koymaktır.

Her gün televizyon programlarında, gazetelerde “ aşk” adı altında yaşadığı hayvani arzunun sonucu doğurduğu çocuğu cami avlusuna veya hiç tanımadığı bir evin kapısına gizlice koyan kadınlarımızın varlığını öğreniyoruz. Yabancılar bizim kadınımızı “ bir inci”ye veya “bir pırlanta”ya benzetirken bizim kadınımız kendi kendini ayaklar altında sürünmeye reva görebiliyor. Bakın bunda yıllar önce Van’da yaşanan olay kadınımızın “inci” ve “ pırlanta” dan daha kıymetli olduğunu göstermesi bakımından önemlidir. Kendilerinin nasıl bir Müslüman Türk kadını olduklarını gösteriyorlar. “İffet”in kadın için en büyük süs olduğunu, iffetsiz yaşamaktansa ölmeyi tercih eden bu kadınlarımızın hikâyesine bakalım:

“Van 1915’te Ermeni ve Rusların birlikte saldırıları sonrası düştü. 80 bin insan öldürüldü ve burada 50 Türk kadını alınarak Akdamar Kilisesi’ne götürülmek istendi. Götürülürken, kadınlar iffetlerini korumak için kendilerini göle attı ve iffetlerini korudu. Ama maalesef biz onlar için oraya bir iffet anıtı dikemedik.”

Van’ın en güzel meydanına veya mümkünse Akdamar Kilisesinin önüne “ İffet Anıtı” dikilmeyi beklerken şimdi kadınlarımıza ne oluyor. Bari kendinizden utanmıyorsanız, Van’daki iffetini korumak için ölümü tercih edenlerden utanın. İffet başkası için değil kendinizin en önemli süsü olduğunu unutanlar lütfen ALLAH’tan utanın.

Ne dersiniz bizim kadınlarımız bu kadar iffetsiz mi ki hemen kendisini zengin birinin veya şöhretli birisinin kollarına bırakıveriyor. On sekiz yaşında genç bir kızımız doksan yaşına gelmiş biriyle evlene biliyor. Kâinatın efendisi, “ kadın üç şey için evlenilir; para, fiziki güzellik ( özellikle yüz güzelliği) ve namusu için. Sen namuslu olanı seç” diyor. Ne demeli bizlere iffetli olanı seçmek düşer değil mi? Ama iffet ve namusu koruma kadınla birlikte erkekte de olursa daha da güzel değil mi? “Kadın erkeğin elinin kiri” değildir. Kadın erkeği erkek yapan anası, bacısı, kızı, yavuklusu, eşi değil mi? Lütfen hanımefendiler iffet en güzel süstür. Lütfen beyefendiler kadındaki iffet süsünü korumak size düşer. Çünkü bizler bir elmanın iki yarsı olduğumuzu unutmayalım.

Bir sözde topluma örnek olacak, her gün kamera karşısında arz-ı endam eden sanatçılar, sosyete hanımefendileri, sosyete beyefendileri kendinize çeki düzen veriniz. “Batının Yeniçeriliğini” bırakınız. Lütfen bu milletin bir ferdi olduğunuzu unutmayınız. Elinizdeki para pul, bu milletin alın teriyle kazandığı paralardan geldiğini biliniz.

Bu söz de devlet büyüklerimize: Lütfen devletimizi idare eden beyefendiler, hanımefendiler; Van sizlerden bir iffet anıtı dikmenizi bekliyor. Kendinize güveniyorsanız ülke genelinde kamuoyu araştırması yapabilirsiniz.

Son söz analarımıza, bacılarımıza, kızlarımıza, sevgililerimize: “ Türk kadınının en büyük süsü Türk oluşlardır” düsturu içinde Türk gibi yaşamasını gelecek nesillere öğretiniz. Van’a, Ankara’ya, İstanbul’a vs. birer iffet anıtı dikilmesi için ön ayak olunuz. Çünkü bu gurur önce sizlerin, sonra hepimizin olacaktır. Unutmayınız ki gelecek sizlerin elindedir.