Ne denizdi, gezerken sahilde aradığım;
Ne de, bir inciydi, arayıp da bulamadığım...
Suya bırakılmış parça parça bayat ekmekler gibi;
Dalga dalga kıyıya vurur bazen, nedensizde hayat beni...
Bilirim aslında!
Özlemez beni sabahın köründe balıklar;
Ve bensiz de pekâlâ uçabilir martılar!..
Kızarmış yüzüyle bakarken güneş, yüzüme;
Pek de mahcup görünür bulutların arasından gözüme;
Masalsı bakışlarından okurum sonra,
En güzel hikayesini ömrümün...
Sonbahar'ın alıp da veremediği benliğimi;
Ahmak ıslatan yağmurlarıyla yıkarım.
Ardından, kuruması için lodosa bırakırım...
Bazen, karşılarken sahilde günün bitimini
Dalgaların melodisine alkış tutan kayalıklarda duyarım hayatın ritmini;
O anda karşılık verir duygularım;
Ve ben, sonra, nedensiz duygulanırım...
Akışına bırakırım, yürüken kağıttan yapılmış kayık gibi kalbimi;
Düşürürüm her bir adımda, dalgın dalgın düşünürken, kendimi...
Dalgalarla şekillenen çakıl taşları gibi;
Kopup gider zihnimden, sert ve keskin anılarım
Sonra, umuda dökülür su gibi;
Beni bekleyen yarınlarım.
Cemil Baştürk