Gül dedi sevdam bir akşamüstü
Parmaklıklardan haykıran yorgun bakışlara
Toprakla birleştim bir akşamüstü
Sığdıramam satırlara özgürlüğümü

Sonsuz uykuya hasret gözlerimden
Bir türkü canlandı birden haybeden
Sıram geldi 
Ekmeğe tuz katar gibi
Sonra eylem adımlarıyla
Korudum sımsıkı bütünlüğümü
Sığdıramam satırlara özgürlüğümü

Kaldır başını gülüm
Bak bana dargın dargın
Sarı saçlarından umut dökülür bahçeme
Ben toplarım arsız arsız
Sen bakmaya devam et
Bir bulutun seyrine kapılmış gibi
Şimdi elini ver bana
Yüreğini
Sonra nefesini
Sonra okyanusun en tenha yerinde
Dinleyelim sessizliğin sesini
Bir ben anlarım senin sonsuz düşünü
Sığdıramam satırlara özgürlüğümü

Bir kuytu seher vaktinde
Açar güller kelebekler
Tıpkı bir yağmur gibi
Ve bırakırım mehtabı yerinde
Ve bulutlu bir havada
Ve en coşkun yaşımda
Bilinmez bir karanlıkta
Yağmur damlalarıyla
Yazarım anlıma gülüşünü
Sığdıramam satırlara özgürlüğümü

Rüzgar eser ben eserim
Bulut ağlar ben ağlarım
Yol muamma ben muamma
Uzanır geceler yollara
Mehtap bir başka dokunur 
Yaprak dalında sallanır
Sular başka akar
Rüzgar bir başka eser
Ben durur düşünürüm
Sıkarım acıları avcumda
Bin bir Hasret olurum
Umuda hasret kalırım

Sığdıramam satırlara özgürlüğümü
Gitmek ve kalmak arasında...

Serdal Göçmen
1998