Bendeniz kendim gibi olmak istemem. Eğer kendim gibi olursam kendimle hayatta anlaşamam sürekli kavga ederim, çünkü kendi kendimin kendine özgü çok bilen ve bencil ve ukala huylarından hiç hoşlanmam, o yüzden kendim gibi olmak bana bir şey kazandırmaz, aksine hep kaybettirir. Ne zaman kendim gibi olsam hep bir şeyleri kaybederim. Kaybettiğim için kendi kendime kendimce sinirlenirim. Bu yüzden dostlarım kendimin kendim gibi olmasından pek hoşlanmazlar, hep rol yapayım isterler. Sürekli rol yapmak ve kendim gibi olamamak beni üzer ve yorar ama geriye kalan azıcık dostumu da kaybetmemek için kendim gibi olmamam gerektiğinin de farkına varırım. Ben aslında kendimle de hiç anlaşamam, sürekli kendi kendime kızar, kavga ederim. Genelde pek te mutlu olamadığım için de kendimin kendimle anlaşması neredeyse imkansızdır. Çocukken kendi kendimle çok iyi anlaşırdım, hiç kendi kendime kızmazdım, dertlerimi kendi kendime anlatır kendimle her şeyi paylaşırdım. Şimdi dertlerimi kendime bile anlatamıyorum çünkü bu kendimi daha da üzmeme neden oluyor. Kendim bir hatayı tekrar tekrar yapınca öbür kendim kendime nasihat veriyor. Kendim nasihatları önce dikkate alıyor ama sonra bildiği yolda gidiyor. İşte sürekli bu bildiği yolda giden kendime çok sinir oluyorum. Çünkü kendimin kendime nasihattan daha fazla bir şey vermesini istiyorum. Kendi nasihatlerimin boşa gitmesi öbür kendimin özgür ve sınırsız olmasından kaynaklanıyor. Oysa asıl kendim az önce kendimin kendime yazdığı bir yazıdan rahatsız olmuş ve kendi kendimi uyarmıştır.

Serdal Göçmen