Sen mi kapattın kapıyı?
Yoksa, rüzgar mı çarptı birden?
Anlayamadım.
Boş bulundum,
İrkildim.
Nasıl da ürperdi içim...

Rüzgarı arkasına almış, kuşlar gibi,
Sessizce süzülüp gittin bir hayatın eşiğinden.
Rüzgar sustu, zaman durdu sandım o an...

Zile basıp kaçan
Çocuklar gibiydin.
Biraz haşarı,
Biraz ürkek,
Ve biraz da meraklı.
Herkesin duyduğu heyecan
Kendi ruhuncaymış, anladım...

Hayaller ne için vardı!?
Ümitler ne işe yarardı?
Peki ya insan!?
İnsan, ne için yaşardı?...

Ben güneşin hayaline bile
çıplak gözle bakamazdım ya!
Dalmışım...
Boş bulundum,
Nasıl da kavruldu içim...

Dayanılmaz sanılan her ne varsa,
Gelip dayandı bir bir,
Alacaklı gibi kapıma.
Borcum borçtu nasılsa, ödedim.
Ve yine öderim her ne bedeli varsa...

İnsan kendisine olan saygısını yitirdiğinde
Onu başkasından ödünç alamazmış.
Ben hiç bir zaman yitirmedim kendime olan saygımı.
Sen de yitirme.
Hangi gözünde umut varsa,
Hep o gözle bak hayata.

Ve sen kendine iyi bak.
Dön aynaya;
Gördüğün yalnızca sen isen eğer,
Sen kendine iyi bak!


Cemil Baştürk
11.09.2020