Card image cap
Sarikamiş şehi̇tleri̇ne

 


İki kalpaklı asker, bir gün çıkıp geldiler.

Anne kucağından, Peygamber ocağına.

Celp emri var dediler.

 Çarıktan potinlerini giydi.

Ya Allah bismillah düştü yollara.

Şam’ı, Lübnan’ı geçti.

Çöl kumuyla boğuştu.

Dağ, tepe, dere derken, bütün engeli aştı.

Bir akşam gün batarken.

Ey kutsal belde Kudüs canlar sana ulaştı.

Annesi dua etti yumuşak tatlı huya

Bedir kuyularında kanmıştı kutsal suya

Duaya ellerini kaldırdı Nebevide

Bin bir Fatiha sundu Rabbe giden şehide

Uhud dağını geçip nice hülyaya daldı

Zemzem suyundan içip Kâbe’de namaz kıldı

Bilalleri kavuran geçti kızgın çöllerden

Deve patikasından aştı tozlu yollardan

Hani “Ano yemendir.

 Gülü çemendir.

Giden gelmiyor.

 Acep nedendir”

Türküsünün canları yaktığı

Zalim Yemen’e güç bela yetmişti

Aylar sonra “Vatan toprağı kutsaldır

Zalimlere terk edilemez” deyip

Sarılmıştı dört elle

Sürükleyip ayları kovmuştu zalim yıllar

Terhis günü gelmişti

Yine başladı yollar

Bir gün aylardan sonra

Düşmüştü bir yokuşa

Yorulan bedenini attı Sarıkamış’a

Üşümüştü ayağı titriyordu bedeni

Can sana hasanım can

Olsun bu canım kurban

Sen cennetliksin Mehmet

Şahittir yüce Kuran

Unutma ki vatanın kahraman bir erisin

Cennete kapı açan, Şehitler Per verisin

Açlık susuzluk ona başında tatlı bela

Dayamıştı sırtını karla kaplı ağaca

Tüfengi mermi dolu, kasaturası saklı

Vatan kutsal amenna

Memleketteydi aklı

Böyle bir heyulanın

Sabahını beklerken

Ne gelen var ne giden

Soğuk dolu günlerden

Böyle bir acı günde

Seher vakti beklerken

Dayamıştı sırtını

Bin asırlık çamlara

Soğuk hançer vurmuştu

Körpe körpe canlara

Sırtını verdi çama, oturdu kar üstüne

Açlık susuzluk derken

Üşüdü üşüdü üşüdü

Bir ara hatırından sevdiği geldi geçti

Sonra üşüdü üşüdü ve üşüdü

Daldı sonsuz zamana, ömür boyu

Uyudu uyudu ve uyudu

Zalim soğuk hançeri

Can yüreğinden vurdu

Ey zalim Sarıkamış

Neden ha neden kinin

Dilerim Hasan gibi

Senin de olur sonun

28/12/2008