Ruhuma İpeksi Bir Dokunuş

Seher vakti ruhuma sığmayan ipeksi bir dokunuş, gözlerinde çiseleyen umut ışıkları, saklımda dinmeyen ılık esintiler, önüne geçemediğim yeşeren arzularım.

Alacakaranlığın derinliğindeki sessizliğim, def’i gam eylemeyen gönlüm, bir lahzada derya gözlerindeki ince bakış ve bertaraf edemediğim hırçın tufanlarım.

Suyun dinginliğinde sakladığım kadife güzellikler, ufkumu aydınlatan pırıltılı yıldızlar, nazende güz kokulu buseler, afakımda bağladığım hülyalarım.

Her demde amansız ayazlarım, teskin olmayan perme perişan ahvalim, güne veda eden örselenmiş ızdıraplarım ve sadakatimin yaşadığı sükûnetim.

Cür’etimin ulaşılamayan şâhikası, narin gönlümü titreştiren tılsımlı tınılar, içtenliğimdeki sığmayan özlemler, nidalar ve elemlere düçar olmuş metanetim.

Dinmeyen ummandaki ihtiraslı coşkun dalgalar, tarifsiz cezbedici tutkularım, zamansız solan arzularım ve gönlümdeki mecalsiz hicran yarası.

Havada latif bir meltem, teslimi karşılıksız sinemin hafif hali, kırık kalp ile ötelere yol bulan tecellim. Geride kalan, yadeller de boşluğa atılan bir gonca gül ve gönlünün kadrini bilmeyen nazlı yâri.

Rahmi Kızıltoprak