
Ebedi̇yen lanetlenmi̇ş bi̇r mi̇llet
EBEDİYEN LANETLENMİŞ BİR MİLLET
YÜCE KUR'AN-I KERİM'DEN BAZI AYET MEALLERİ
MAİDE SURESİ 18. ayet
Yahudiler ve Hristiyanlar, "Bizler Allah’ın oğulları ve O’nun sevgilileriyiz." dediler. De ki: "O halde suçlarınızdan dolayı, sizi niçin azaplandırıyor? Doğrusu, siz de yarattıklarından bir beşersiniz. Dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin mülkü Allah’a aittir. Son varış O’nadır.
MAİDE SURESİ 64. ayet
O Yahudiler, "Allah’ın eli bağlıdır. " dediler. Böyle söylemelerinden dolayı ELLERİ BAĞLANDI VE SÖYLEDİKLERİ YÜZÜNDEN LANETLENDİLER.
Oysaki O’nun iki eli de açıktır. Nasıl dilerse öyle infak eder. Yemin olsun ki sana Rabb’inden indirilen şey onların çoğunun azgınlığını ve küfrünü arttıracaktır. Biz de aralarına Kıyamet Günü’ne kadar düşmanlık ve nefret yerleştirdik. Savaş için ateş yaktıkları her seferinde Allah onu söndürdü. Yeryüzünde bozgunculuk için koşuşuyorlar. Ve Allah bozguncuları sevmez."
BAKARA SURESİ 100. ayet
Onlar, ne zaman bir söz verdilerse, içlerinden bir zümre onu bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmiyorlar.
Kur’an-ı Kerim’de Yahudiler’in sözünde durmamak ve anlaşmaları bozmak gibi kötü bir adetlerinin de olduğu, “Ne zaman onlar bir antlaşma yaptılarsa, yine kendilerinden bir gurup onu bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmez.” (Bakara ,100) ayetiyle anlatılmaktadır.
Dolayısıyla onların üstünlüğü ancak takva derecesi ile ilgilidir. Nitekim Kur’anî bir düstur olan “üstünlüğün ancak takvada” olması, kavmî bir üstünlüğün söz konusu olamayacağını göstermektedir.
Yahudiler’in bir diğer özelliği de Allah’ı uygunsuz vasıflarla tavsif etmeleridir. Yahudiler Allah’ın oğulları olduklarını iddia etmişler, Allah’ı eli sıkı ve fakir gibi vasıflarla tavsif etmişlerdir. Buna karşılık Kur’an onlara yakıcı bir azabın olduğunu, bu ifadelerin onların küfürlerini artıracağını, bu şirklerinden dolayı onların kıyamete kadar aralarında düşmanlık ve kin sokulduğunu ve onların ARTIK EBEDİYEN LANETLENMİŞ BİR MİLLET olduğu (MAİDE 18, 64) zikredilmektedir.
Yahudilerin Kur’an’da zikredilen diğer özelliklerinden biri de fitne ve fesat çıkaran bir millet olduklarıdır. (Maide, 64)
Onların fesatlarının altında yatan şey, bütün beşeriyete duydukları kin ve şahsî menfaatleri doğrultusunda hareket etmeleridir.
Öncelikle toplumları ahlaken çökertmekte, birbirine düşürmekte ve menfaatlerine göre hareket etmektedirler.
Bu durumda onların hileli yollarla ulaşmak istediği emellerine Allah’tan onlara hiçbir zafer gelmeyeceği bildirilmiştir.
BEN KUDÜSÜM
( Dursun Ali ERZİNCANLI )
Ya Rasûlallah!
Ben Kudüsüm!
Allah’ın dokunulmaz kıldığı
üç hareminden biri.
Yeryüzünün süslerinden bir süsüm,
Kalbinde Mescid-i Aksâ’yı taşıyan.
Sokaklarında Peygamberlerin yürüdüğü,
Güldüğü, ama hep öldürüldüğü şehir!
Bu yüzden uzundur yasım!
İniltilerini duyduğun, derdini
dinlediğin o kütük misali,
Beni de duy, beni de dinle!
Bugün hem garip, hem de mahpusum.
Ebvâ’dan döndüğün günkü gibi öksüz.
Taif’te taşlandığın günkü gibi sahipsiz,
Ebu talip mahallesindeki gibi yalnız,
Tepeden tırnağa pusum!
Ben Kudüsüm!
Mekke-i Mükerreme’nin kardeşi.
O, zemzemle ummân, bense
kan dolu bir tasım!
O, şehirlerin anası, bense
şehirlerin mazlûmuyum!
O, sevinç gözyaşlarından deniz,
Ben, acılardan bir nehirim.
O, ayaklar altında kalmasın diye,
Bir İsrâ gecesiyle
şeref verdiğin fakîrim!
Başım üstüne dedim,
Başımla beraber dedim!
Sen göklere yükselirken ,
Başını ayaklarının altına koyan şehirim.
🌷🌼🌸🦋🌾🕊️🪴🥀🐞🌿🌴💐