
Can kizim
`Mevlam gül diyerek iki göz vermiş Bilmem ağlasam mı ağlamasam mı Dura dura bir sel oldum erenler Bilmem çağlasam mı çağlamasam mı` Can kızım Hayatımda hiç kalleşlik görmediğim, bazılarının yürek diye adlandırdığı benim ise adınla bir tuttuğum tek sıkımlık et parçası beni yanıltmıyorsa bana tanınan hayat isimli hakkımın uzatma dakikalarındayım. Üzülme sakın. İnan özlediğim, her gün doğumunda `acaba bugün mü?` diye kendime sorduğum varış noktasını görmek birinci olarak bitiremesem de yarışmak adına anlamlıydı benim için. Hatırlıyor musun? Şehrimize panayır gelmişti de sen: `götürür müsün?` demiştin. Her defasında bir bahane uydurup, panayırların kötü bir yer olduğuna inandırmıştım seni. Sen çocuk kalbinle bu yalana inanacak kadar masumdun belki ama ben paramın olmadığını sana itiraf edebilecek kadar cesaretli olamamıştım. Hayatın boyunca beni parasız bir baba olarak hatırlamandansa, küçücük beynine panayırların kötü bir yer olduğunu kazımayı çıkar yol seçmiştim. Biliyor musun bu göğsümdeki sızıların ilkini, işte o gün dönme dolabı sana uzaktan gösterirken tanımıştım. O gün bu gündür nerede bir dönme dolap görsem dünyamın ters döndüğü o günü hatırlarım. Can kızım Şimdi ancak hayallerimde yeşerttiğim kadar yakınsın bana. Sana söylediğim tek yalanı itiraf etmeden gitmem, helalliğini almadan gitmem kadar sıkardı ruhumu. Senin gözünde aslandı baban... `Babam benim için her şeyi yapar` diyordun. Ama gel gör ki dönme dolaba binemedik işte! Aslan baban kaçak dövüştü. Göğsümdeki sızı inadımdan üstün çıkarsa eğer senden tek isteğim var. Kenarda köşede senin için ayırdığım bazı maddi değerlerim geçecek eline. Onun bir kısmıyla o hani sana uzaktan gösterdiğim, senede bir defa gelen panayır yeri var ya... Hani senin doğduğun evin yamacında. Oraya daimi bir dönme dolap ve atlıkarınca kurulsun, girişine aynen yazılsın: `BÜTÜN ÇOCUKLARIN ÜCRETLERİ ASLAN BABALARI TARAFINDAN PEŞİN OLARAK ÖDENMİŞTİR ` Sana gönderdiğim diğer mektupların eline ulaşmadığını biliyorum. Ve yine biliyorum ki bu son mektubum, vakti geldiğinde mutlaka bir şekilde sana ulaştırılacaktır. Aslında ölümden çok seni özlemiştim ama ciğerimde dönme dolaplar dönüyor can kızım. Hiç bir hakkım yoksa da, nüfus kağıdına soyadı olarak bıraktığım etiketi ben sınırsız ve şartsız helal ettim. Sen de hakkını helal et ve iki şeyi hiç unutma 1- Parasız baba olarak hatırlanmak yalancı baba olarak hatırlanmaktan zor gelir bazen 2- Panayırlar kötü yerler değildir Seni seviyorum can kızım... `Yoksulun sırtından doyan doyana Bunu gören yürek nasıl dayana Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana Bilmem söylesem mi söylemesem mi ` Ali ERDİNÇ |
Bu kadar hüzünlü yazma kardeşim ağlatıyorsun,sende haklısın git desen gitmiyor fakirliğe hayırlısı Allah dan ,selamlarımla.
Gerçi bu olay çook eskide kaldı ama dal rüzgarı affetse de kırılmıştır bir kere işte... Teşekkür ederim Mehmet bey. Selamlar.
Fakir olmakta kötü bir şey değildir, her baba değil ama gerçekten babalar böyledir annelerde. Sizin gibi yok diyemezler.Benim babamda yoklukla büyüttü bizleri acıksa da bizsiz bir şey yemezdi ne yerse bize de getirirdi parası varsa.Çok duyguluydu ve babamı getirdi aklıma mekanı cennet olsun. Sevgi varsa zorluklar yıldıramaz anne baba ve evlatları saygılarımla...
Teşekkür ederim Melek hanım. Fakir değildik gerçi çok şükür ama o zamanın şartları öyle gerektirmişti. Şimdi kızım kocaman oldu. Ona lunapark alsam ne fayda... O gün dönme dolaba binemedik işte. Hayırlısı olsun. Teşekkür ederim, selamlar