Card image cap
Timarhaneden kizima mektuplar / 6

Buraya gelişimin beşinci ayı doldu
Ne vakit bırakırlar bilemiyorum artık
Garip başım püsküllü belayı burda buldu
Gözlerimin yaşını silemiyorum artık
Hekimler heyetine çıkardılar az önce
’Deli değilim’ demek delilik midir sence?
Sabrımı tutan urgan saç telimden de ince
Kaşlarım çatık kaldı gülemiyorum artık
Biri derdimi sordu, ’Derya’ dedim, güldüler
’Belli oluyor’ deyip ilk sözümü böldüler
’Anlaşıldı’ yazdılar... ’Buna yine geldiler’
Halimden tek anlayan bulamıyorum artık
Daha ismini dedim cümlem dilimde kaldı
Yaktılar ocağımı çarem külümde kaldı
Mühürlenmiş bir rapor en son elimde kaldı
Derdim sen isen deva dilemiyorum artık
Herkesin bir zoru var dinlesen şaşırırsın
Hayretin kervan olur dağlardan aşırırsın
Fikir kabına sığmaz mecburen taşırırsın
Fazla derin düşünüp dalamıyorum artık
Bir resmin kalmış bende koynumda saklıyorum
Yüzüme sürmek için hep fırsat yokluyorum
’Canım kızım’ diyerek öpüyor, kokluyorum
Yazık, bir selam bile salamıyorum artık
Dün bir müfettiş geldi ’Ali sen misin?’ diyor
’Gözü yirmi dört saat dolu sen misin?’ diyor
’Fotoğrafla konuşan deli sen misin?’ diyor
Gurur yapıp saçımı yolamıyorum artık
Hemşire hanımların elinde büyük kozu
’Akıllıyım’ dedikçe basıyorlar narkozu
Sonra meşhur gömleği giyersin kuzu kuzu
İstesem de şuurlu kalamıyorum artık
’Deli olmasam burda işim ne ki?’ diyorsun
’Beş yaşındaki çocuk benden zeki’ diyorsun
Sonunda ne derlerse ’tamam peki’ diyorsun
Sık dokuyup da ince elemiyorum artık
Bu mektubun ömrü de buraya kadar sürdü
Işıklar söndürüldü, cinnet nöbete girdi
Biraz evvel başhekim -yatın- emrini verdi
Zarfını gözyaşımla sulamıyorum artık
Ali ERDİNÇ