Card image cap
Bir üzgünün şizofrenik notları (biraz umut)

Yakalayın haydi!
Giydirin deli gömleğini, uyutun zehirli ilaçlarınızla zihnimi; tıkın bedenimi demir kapıların ardına!
Ne kadar daha yaşarım bilmem ama;
Dokunamazsınız ki düşüncelerime, duygularıma neşterlerinizle.
Silemezsiniz ki, gözyaşını deli gönlümün!
Vurun zincirleri vurun! 
Sırtıma, yüzüme, göğsüme,
Nasıl dokunacaksınız peki göğüme?!
Yakın bedenimi, kör kuyulara atın, rüzgârlar savursun küllerimi. Saklayabilirim ama ben; yarınlara gülüşlerimi. 
Farkındayım, şizofrenik şairler mezarlığının son bekçisiyim. O yüzden dökülüyor kalemimden şizofrenik sancılar; ama siz aldırmayın. Bir kuş olur uçarım sonra, sizin hayal bile edemeyeceğiniz diyarlara. Nasıl hapsederseniz hapsedin et ve kemik yığınından meydana gelmiş bedenimi, ruhuma hiçbir pranga dayanmaz, sökülür dikişleri üzerimdeki deli gömleğinin. O yüzden ruhum, kuşlardan bile daha özgürdür. 
Nasıl yasaklayabilirsiniz ki gülüşlerimi, milyonların yüreğinden silinmezken hiçbir zerrem! 
Silinmez işte öyle kolay kolay, dokunduysam bir yüreğe, 
Okşadıysam bir yetimin yere eğik başını,
Paylaştıysam bir gariple suyumu aşımı…
Hangi yağlı urgan kesebilir ki soluğumu, kahkahalarım gökyüzünde yankılanırken?
İşte bu yüzden, yok olsa da bedenler, ebedidir düşünceler. 
Sevmek, ebedidir, ezelidir sevilen. 
Yok olsa fani olan her şey; sonsuzdur yürekler ve içindekiler. Dile vurulsa da prangalar, yüreğe işlemez 
Paslanmaz demirler, eğilmez kılıçlar.
Vakit geç olmadan, farkına varın içinizdeki sonsuzluğun. Önemseyin zerrenizi, dokunun yüreklere. 
Unutmayın güzel olan beden değildir ruhlardır; ve ruhlar kuşlardan bile daha özgürdür!