AÇINCA
YAYLADA GÖÇ ÇİÇEKLERİ
Yine efkârlandı şu deli gönlüm
Açınca yaylada göç çiçekleri.
Mutluluk dedim de bahardır ömrüm
Açınca yaylada göç çiçekleri.
Yaylaların hası Kaledibi’nde
Mutluluk aranmaz garezde, kinde
Hazanı müjdeler hayat içinde
Açınca yaylada göç çiçekleri.
Bir saat misali hayatı kurdum
Her zaman güzeli aradım durdum
Sevdayı aradım, sevgiyi sordum
Açınca yaylada göç çiçekleri.
Kışı müjdeliyor, haber kâğıdı
Meyvelerde son dem başkadır tadı
Zaman bu zaman, yapıp hasadı
Açınca yaylada göç çiçekleri.
Yapılır konserve hazırlık kışa
Bazen kurutulur, katılır aşa
Tarih düşürülür ağaca, taşa
Açınca yaylada göç çiçekleri
Eskiden develer inerken düze
Havalar şöyleydi başlardık söze
Yapraklar sararır girilir güze
Açınca yaylada göç çiçekleri.
Gün olmuş kağnılar hamalı yükün
Katarlar art arda eylerken sökün
Hüzün sağanağı başlıyor sükûn
Açınca yaylada göç çiçekleri.
Koyunlar, keçiler giderken yolda
Azıklar hazırdır, sarılır belde
Çobanın değneği, kavalı elde
Açınca yaylada göç çiçekleri.
Obanın beyidir sırtında atın
Duruyor yanında sultanı hatın
Zamanı sorulmaz geçen saatin
Açınca yaylada göç çiçekleri
Yakılan ateşle çalarken sazın
Yanaklar kiraza dönerken kızın
Sebebi sorulmaz yapılan nazın
Açınca yaylada göç çiçekleri.
Göçün hazırlığı günler önceden
Sürüler yollara düşer geceden
Türküler söylenir tatlı heceden
Acınca yaylada göç çiçekleri
Dağlardan ovaya iner sürüler
Bir anda mecalsiz kalır diriler
Yavukluyla buluşuyor periler
Açınca yaylada göç çiçekleri.
Yazlıktan kışlığa göçün zamanı
Cihanı titretir tüter dumanı
Yörükler bir başka yaşarken anı
Açınca yaylada göç çiçekleri.
Yaylalar yazlıktır Türk’ün otağı
Ovalar kışlaktır, yaşatır çağı
Sapsarı renklere boyarsın dağı
Açınca yaylada göç çiçekleri.
Aydınlım söyle sen söyle sözünü
Sakınma budaktan aman gözünü
Tüterken dumanlar göster özünü
Açınca yaylada göç çiçekleri.
Musa SERİN, 16.09.2020
Bir güzel şiir daha okudum emeğine yüreğine sağlık Musa bey tebrikler
TEŞEKKÜRLER