Sersefi̇l hayat (zincirbent mısra )
ZİNCİRBENT MISRA ZİNCİRİ :
Her mısranın son kelimesi, arkadan gelen mısranın
ilk kelimesi olacak şekilde yazılır.
SERSEFİL HAYAT
(Zincirbent-mısra zinciri)
Kim yaşamak ister böyle sersefil
Sersefil bir hayat sürmekte gafil
Gafil cahilden de daha çetrefil
Çetrefil bir insan değildir adil
Adil olmayanlar bencildir bencil
Bencil olan ruhlar olmaz ki asil
Asil bir insana ahlâkı delil
Delil arıyorsan dürüstlük dahil
Dahil olan dostlar uzakta değil
Değil midir dosta dostları kefil
Kefil olan Allah en güzel vekîl
Vekîl arıyorsan "O ne güzel" bil!
Bil ki; gerekendir yalnız tatlı dil
Dilin doğru olsun "tebessüm et, gül!"
Gül ki; açacaktır bahçendeki gül
Gül için nelere katlanır bülbül
Bülbül için güldür en güzel ödül
Ödül yakındadır arayıp da bul
Bul ve sahip çık ki; ol en güzel kul
Kul ol Yaradan'a; "Söz dinle oğul!"
Oğul rızık ara; dünyaya dağıl
Dağıl da rızkını verene eğil
Eğil Türkmenoğlu; imanla diril
Diril; o gün sûr'a üfler İsrafil!..
Türkmenoğlu (Şükrü Atay)
"Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!”
Âl-i İmrân Suresi - 173 . Ayet
ZİNCİRBENT MISRA ZİNCİRİ :
Her mısranın son kelimesi, arkadan gelen mısranın
ilk kelimesi olacak şekilde yazılır.
SERSEFİL HAYAT 🌾
(Zincirbent-mısra zinciri)
Oğul rızık ara; dünyaya dağıl
Dağıl da rızkını verene eğil
Eğil Türkmenoğlu; imanla diril
Diril; o gün sûr'a üfler İsrafil!..
Türkmenoğlu (Şükrü Atay)
ZİNCİRBEND (ZİNCİRLEME) KOŞMA :
Ezberlenmesi ve hatırda tutulması kolay olduğu için şairler ve halk âşıkları tarafından çokça kullanılan bir tarzdır. Gazellerde ve koşmalarda da kullanılan bu tarz, en çok destanlarda görülmektedir.
Zincirbend şiirleri, iki farklı biçimde karşımıza çıkmaktadır.
1- DÖRTLÜK ZİNCİRİ: Her dörtlüğün son kelimesi veya son dizeden etkili bir kelime, takip eden dörtlüğün ilk kelimesi olarak kullanılır. Çok yaygın olan bu tarzdır. Hemen hemen her âşığın bu tarz bir şiiri vardır.
2- MISRA ZİNCİRİ: Burada her mısranın son kelimesi, takip eden mısranın ilk kelimesi olarak kullanılır. Bu tarz zincirlemenin örnekleri azdır. Yazan şair ve âşıklar da, bir veya iki dörtlükle yetinmişlerdir.